23 yıl İsrail zindanlarında kalan Kassam Tugayları komutanı Ebu Eyüp, Filistin davasına olan bağlılığını ve direnişin ruhunu anlatıyor: “Biz gardiyanların başını öpmedik. Allah bizi bu mücadele için seçti. Bu savaş ümmetin en büyük savaşıdır.”
KASSAM TUGAYLARI KOMUTANI NELER ANLATTI?
Geçtiğimiz günlerde Kassam Tugayları’nın komutanlarından Ebu Eyüp ile bir araya geldim.
Kendisi 50’li yaşlarda bir direniş abidesi…
23 yıl boyunca İsrail zindanlarında kalmış.
İki ay öncesinde Hamas ile İsrail rejimi arasında gerçekleştirilen esir takası kapsamında serbest bırakılmış.
Bu gelişmeyi “Mücahitlerin sayesinde o kabirden çıktım” ifadeleriyle özetliyor.
“BİZ GARDİYANLARIN BAŞINI ÖPMEDİK”
Evvela İsrail zindanlarında yaşadıkları ile alakalı konuşuyor Ebu Eyüp;
“Bir kimse hapishaneye atıldığında gardiyanlarla esirler arasında ciddi bir mücadele başlar. Esir iman ve azmini diri tutmaya çalışır, gardiyanlar ise bunları öldürmeye çalışır.
Hangi direniş hareketinden olursa olsun tüm esirler tek bir vücuttur orada.”
Ebu Gureyb, Guantanamo ya da Suriye’deki hapishanelerde yaşananların çok ötesinde şeylerin İsrail hapishanelerinde olduğunu kaydeden Ebu Eyüp, “Hapiste yaşadıklarımız unutabileceğimiz şeyler değil. Bizi direniş ve Hamas aleyhine konuşmaya zorladılar ama bunu başaramadılar, bir kişi bile bunu yapmadı. İsrailli bir esir bizim bir arkadaşımızın başını öpmüştü, biz gardiyanların başını öpmedik.” diyor.
“YAHYA SİNVAR BİZİM İÇİN BİR BABAYDI”
Kassam Komutanı Ebu Eyüp’ Yahya Sinvar ve diğer büyük direnişçilerin İsrail zindanlarında yaşadıklarını da anlatıyor. Ebu Eyüp’ konuya ilişkin olarak, “Yahya Sinvar, Abdullah Galip Bergusi, Mervan Bergusi gibi bütün liderler hapishanede de esirlere liderlik yapar. Yahya Sinvar bizim için bir rol modeldi. Ondan çok istifade ettik. Hapiste bizim için bir baba ve bir kardeş gibiydi. Yahya Sinvar’ın ciddi projeleri vardı ve bu projeleri gerçekleştirmek için her şeyi yapıyordu” sözlerini sarf ediyor.
“AKSA TUFANI İLE KURTULUŞ GEMİSİ KALKTI”
Aksa Tufanı’na geliyor yavaş yavaş Ebu Eyüp…
Aksa Tufanı’nın başlatılmasının en önemli amacının ümmetin dirilmesi olduğunu dile getiriyor.
“Aksa Tufanı ile birlikte biz hapiste çok net bir şekilde işgalcilerin nasıl bir çöküntü içerisine düştüğünü gördük” ifadelerini kullanıyor.
Geleceğe dair ümitli olduğunu kaydeden Ebu Eyüp şu tarihi cümleleri de söylüyor;
“Şu anda yaşadıklarımız bir başlangıç, asla sonuç değil.
Aksa Tufanı ile birlikte kurtuluş gemisi kalktı.
Bu gemi ile birçok Müslüman kurtulacak.
Birçok gafil ya da hain de bu gemiye binemeyecek.
Hamas’ı asla bitiremeyecekler.
Bundan sonra daha büyük tufan gelecek.
Öldürücü etkiyi bu gelecek olan tufan vuracak.”
“ALLAH BİZİ İŞGALCİLERLE MÜCADELE İÇİN SEÇTİ”
Uzunca bir süre daha anlatmaya devam ediyor Ebu Eyüp…
Çoğu direniş noktasında mahrem olan bilgileri burada aktaramıyorum elbette…
Ancak…
“Ricayla karışık bir soruyla bitirelim” diyorum.
“Tabi, buyrun” cevabını alınca soruyorum;
“Biz sizin yanınızda yaşayan ölüler gibiyiz. Lütfen bize öyle bir şey söyleyin ki direniş ile birlikte dirilelim. Allah aşkına nedir sizin sırrınız?”
Hayatım boyunca unutmayacağım şu cevabı veriyor Ebu Eyüp;
“İmanımızın boyutu başarıyla doğru orantılıdır.
Allah’ın vaadi haktır.
Özgürlük gerçekleşecektir.
Kudüs’ün bizim olduğuna iman ediyoruz.
Biz iman ediyoruz ki; Allah bizi işgalciyle mücadele için seçti.
Bu savaş, ümmetin en büyük savaşıdır.
Bunlar bizim sabrımızın esas noktalarıdır.
Düşmanı yakından tanımak da önemlidir.
Biz düşmanı çok iyi tanıyoruz.
Tüm açıklarını biliyoruz.
Bütün dünya İsrail’in her şeyi bildiğine ve her şeye hakim olduğuna inanıyor ama yanılıyorlar.“
