Dünya, uluslararası basına yansıyan liderlerin kozmik propaganda görüntüleriyle takip etse de NATO son yılların en kritik toplantısını gerçekleştirdi. Yeni bir dünya savaşının eşiğinde durulduğu dillendirilmekten çekinilmezken, Rusya 'en önemli ve doğrudan tehdit" algısıyla yeniden düşman ilan edildi. Çin ise 'çıkarlara, güvenliğe ve değerlere meydan okuyan askeri tehdit' tanımıyla ilk kez NATO'nun önümüzdeki 10 yılı kapsayacak Yeni Stratejik Konsepti'nde yerini aldı. Dünya için kritik önem arz eden NATO Zirvesi ve yeni dönem için ortak onay verdikleri belgeyi biraz irdeleyelim.

Ukrayna Savaşı ile ekonomik ve askeri kırılmaların kıyısına gelinen bu dönemde yeniden bir dünya savaşı alarmı verildi. Savaş yeni ittifaklar kurulmasını da hızlandırdı. Amerika'nın başını çektiği Batı ittifakı NATO Zirvesi'ne özellikle İsveç, Finlandiya ve Ukrayna gibi Rusya'ya denizden veya karadan sınır teşkil eden müttefikler katmaya gitti.

NATO zirvesinde liderler, ittifakın 10 yıllık yol haritasında savunma yatırımlarının ve ortak finansmanlarının arttırılmasına yani savaş pozisyonu alınmasına ve her zaman hazır olunmasına onay verdi. Zira Amerika'nın önceki başkanı Donald Trump'ın tüm Batı ülkelerine kızarak 'NATO'ya gereken desteği vermezseniz lağveder, çıkarız' uyarısını pek önemsememiş görünen Avrupalı liderler Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla Amerika'nın karargahı NATO'ya akın etmeye başladı. Yeni hedefte belliydi: 'Rusya en büyük düşman, Çin ise doğrudan tehdit"

NATO 2010'da Norveç'te düzenlediği zirvede, dönemin Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev'in de katıldığı toplantılarda Rusya'yı 'stratejik ortak' olarak tanımlamıştı. Son 'Stratejik Konsept'ten bu yana; Rusya'nın Kırım'ı işgaliyle başlayan süreçte NATO-Rusya ilişkileri tekrar bir bozulma yaşadı. Bu bozulma, NATO liderlerinin Madrid'de kabul ettiği yeni Stratejik Konsept'e de yansıdı.

Stratejik Konsept de, Rusya'nın nükleer kuvvetlerinin modernizasyonu, Moskova'nın nükleer silah kullanma tehditleri ve hem konvansiyonel hem de nükleer savaş başlıklarını taşıyabilen hipersonik silahların geliştirilmesine atıfta bulunularak; Rusya'nın "yeni ve yıkıcı çift yetenekli dağıtım sistemleri" geliştirme konusundaki endişeleri de dile getirildi.

Rusya ise NATO'yu, 1990'ların ortalarından bu yana doğuya doğru genişleyerek Avrupa'nın ve Rusya'nın güvenliğini tehdit etmekle suçluyor.

Zirve öncesinde İngiltere Genel Kurmay Başkanı , Rusya-Ukrayna savaşının ölçeğinin "benzeri görülmemiş" büyüklükte olduğunu iddia etmesiyle, daha da ileri giderek Rusya'nın Ukrayna saldırılarını İkinci Dünya Savaşı öncesinde Hitler'in Avusturya'yı ilhak etmesine benzetmesi de Batı açısından durumu özetler nitelikteydi. Sanders, "Ukrayna'daki savaşın nasıl sona ereceğini bilmiyoruz. Ancak, çoğu senaryoda Rusya, Ukrayna'dan sonra Avrupa güvenliği için eskisinden daha büyük bir tehdit olacak. Savaşta değiliz ama girmemek için de hızlı hareket etmeliyiz" sözlerini de ekledi.

Stratejik Konsepte İlk Kez Giren Çin İçin de Sert İfadeler Kullanıldı

Bir önceki 2010 Norveç Stratejik Konsepti'nde 'Batı'da iyi huylu bir ticaret ortağı ve üretim üssü' olarak tanımlanan Çin de, yeni belgede NATO'nun hedefindeki yerine aldı. Çin yeni Stratejik Konsept'te artık, NATO'nun "çıkarları, güvenliği ve değerlerine meydan okuyan, stratejisi, niyetleri ve askeri yapısı hakkında şeffaf olmayan ekonomik ve askeri bir güç' olarak tanımlandı. Çin hakkında, "kötü niyetli hibrit ve siber operasyonları müttefiklerin güvenliğine zarar veriyor ve kurallara dayalı uluslararası düzeni alt üst etmeye çalışıyor' ifadeleri de yer aldı.

Konsept'te, Çin'in ekonomik emellerine de değinilerek, Pekin'in kilit teknolojik ve endüstriyel sektörleri, kritik altyapıyı ve stratejik malzeme ve tedarik zincirlerini kontrol etmeye çalıştığı belirtiliyor.

Ancak Fransa ve Almanya gibi, 'Amerika ve Çin arasında sıkışmaya itiraz eden' ülkelerin bastırmasıyla, 'Buna rağmen İttifak, Pekin ile yapıcı bir angajman için hazırdır' ifadesi de belgeye eklendi.

NATO, Çin ile yapıcı angajmana açık kalacağını, aynı zamanda farkındalığı yükselteceğini ve Pekin'in "zorlayıcı taktikleri ve ittifakı bölme çabalarına" karşı hazırlığını arttıracağını söyledi.

Ancak Çin'in yaklaşımı için aynı iyimserlik söz konusu değil. Çin Dışişleri Bakanlığı ise NATO zirvesi süresince yaptığı paylaşım ve açıklamalarda özellikle Amerika'yı merkeze çekerek global baskılara karşı mücadelenin yanında askeri ve stratejik siyasi kalkınma çalışmalarını sürdüreceklerinin mesajlarını verdi.

Liderlerin imza attığı bu belge 10 yılda dünyanın tanık olduğu savaş ve krizlerin de habercisi konumunda yer alıyor. Zira NATO her 10 yılda bir güncel küresel dengeler ışığında yeni stratejik hedeflerini ve odak alanlarını belirliyor. Bu belge, NATO'nun daha sonra uygulayacağı askeri ve politik eylemlerinin de çerçevesini çiziyor.

1990 ve 2000'lerde İslam coğrafyasındaki ülkelere atıfta bulunarak büyük savaşlara girişen NATO'nun yeni vizyonu Avrupa üzerinden bir kriz çıkarılması olarak tanımlanıyor. Ötesi, Amerika'nın daha da ileri giderek NATO zirvesi öncesinde Ukrayna savaşını istihbarat sızıntılarıyla hızlandırdığı da kıta basınında yer alıyor.

Sonuç olarak zirvede; daha çok savunma, daha çok silahlanma ve askeri yapıları daha da genişletme gibi kavramlara fazlasıyla atıfta bulunan, liderlerin ortak merasimle imzaladığı mutabakat ile çıkılması, dünyaya 'Batı'nın savaş, yıkım ve kan dökmeye devam edeceği' mesajını yenilemiş oldu.