Raid Salah: Bin Kızıl İnek de Kesseler Mescid-i Aksa Gerçeği Değişmeyecek Raid Salah: Bin Kızıl İnek de Kesseler Mescid-i Aksa Gerçeği Değişmeyecek

Arap Araştırma ve Politika Araştırmaları Merkezi'nin yeni bir araştırması, Arapların, İsrail- Filistin ve diğer konularda Arap kamuoyunu sistematik olarak yoklamaya başladığı 2011 yılından bu yana hiç olmadığı kadar Filistin destekçisi olduğunu ortaya çıkardı.

ANKETLER GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI

12 Aralık ile 5 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen en son ankette merkez, Arap bölgesi nüfusunun yüzde 95'inden fazlasını temsil eden 16 ülkede 8 bin Arap'a anket uyguladı. Katılımcılara Filistin davası, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik operasyonu, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı ve ABD politikası hakkında çeşitli sorular soruldu. Bulgular, İsrail'in Gazze'ye yönelik, uluslararası insani hukuka göre bir soykırım olan savaşının, Arapların Filistinlilere desteğini artırdığını ve İsrail ve ABD karşıtı duyguları güçlendirdiğini gösteriyor.

Ankete katılanların yüzde 92'si, Filistin davasının sadece Filistinliler için değil, tüm Araplar için endişe verici bir konu olduğunu söyledi. Bu, merkezin 2022 anketinde bildirilen yüzde 76 oranına göre önemli bir artışı temsil ediyor; aslında bu şimdiye kadar kaydedilen en yüksek rakam. Anket, aynı zamanda Gazze'yi yöneten Hamas'a, Arap kamuoyunun desteğine dair güçlü kanıtlar da ortaya koyuyor.

İSRAİL'İN REDDEDİLDİĞİ EN YÜKSEK ORANLI ANKET

Ankete katılan Arapların yaklaşık yüzde 90'ı, Hamas'ın 7 Ekim operasyonun "meşru bir direniş operasyonu" olarak gördüklerini söyledi. Daha da önemlisi, ankete katılanların yüzde 89'u, merkezin anket tarihindeki en yüksek rakam olan İsrail'i tanımayı reddettiklerini söyledi. Ankete katılan Arapların yalnızca yüzde 13'ü İsrail'le barışın mümkün olduğuna inandıklarını söyledi.

ABD'YE KARŞI TEPKİ ARTIYOR

Gazze savaşının bir sonucu olarak ABD'ye yönelik görüşlerin de daha olumsuz hale geldiği görülüyor. Ankete katılanların yüzde 90'ından fazlası, ABD'nin son olaylara verdiği tepkinin "kötü" ya da "çok kötü" olduğunu belirtirken, yüzde 76'sı ABD politikasına ilişkin görüşlerinin 7 Ekim'den bu yana daha olumsuz hale geldiğini söyledi.

NORMALLEŞME ANLAŞMALARI ARTIK DAHA DA ZOR

Bu sonuçların İsrail'in normalleşme çabaları açısından sonuçlarını düşünmeye değer. 2020'de dört Arap ülkesi (Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Sudan ve Bahreyn) İsrail ile ilişkileri normalleştirmeyi kabul etti. 

İsrail için normalleşme anlaşmaları önem arzediyor çünkü kısmen Filistinlileri devre dışı bırakıyorlardı ve İsrail'in Filistin topraklarını yasa dışı işgaliyle ilgili endişeleri ortadan kaldırıyor gibi görünüyorlardı. Siyonistler normalleşme çabalarını överken, akademisyenler ve Filistin yanlısı gruplar bunları Filistin davasına ihanet olarak değerlendirdi.

2020'den bu yana ve 7 Ekim'den önce, Suudi Arabistan'ın normalleşme yolunda ilerlemesiyle birlikte, daha yaygın bir normalleşme yönünde ivme kazanılmıştı. Ancak İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı ve bunun Arap dünyasında İsrail hakkında oluşturduğu olumsuz duygular, gelecekteki normalleşme anlaşmalarının olasılığını azaltabilir veya en azından uygulanmasını zorlaştırabilir. Merkezin son anketinde Suudi Arabistanlı yanıt verenlerin yüzde 68'i İsrail'i tanımayı reddettiğini söyledi; bu oran 2022'de bunu söyleyen yüzde 38'in neredeyse iki katıydı.

(milli gazete)