Muslim Port Haber Merkezi | Sevde Köse
Kabil - Afganistan hükümeti, Moskova'nın Taliban'ı terör örgütleri listesinden çıkaracağı açıklamasını memnuniyetle karşıladı. Afganistan hükümet sözcüsü Zabihullah Mücahid Al Jazeera.net'e yaptığı açıklamada "Hareketin adının Rusya listesinden çıkarılması iyi bir adım ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, iki taraf arasında güçlü ilişkiler ve karşılıklı güven inşa etmenin yolunu açacaktır." ifadelerini kullandı.
Mücahid ayrıca bu açıklamayı diğer ülkeler için de Afganistan'a yönelik tutumlarına karşı “ülkeyi yöneten Taliban hareketinin Afgan halkının meşru bir temsilcisi olduğu ve bu ülkelerle ilişkiler kurmak istediği” yönünde bir mesaj olarak değerlendirdi.
Önemli Bir Adım
Öte yandan, Rusya ve Orta Asya Departmanı Başkanı Zakir Celali Rusya'nın bu adımını önemli olarak değerlendirerek iki taraf arasında son iki yıldır iyiye giden ilişkilerin gelişmesinin önündeki bir engelin kalktığını söyledi.
Al Jazeera Net'e yaptığı açıklamada Celali, bu adımın hukuki engeli ortadan kaldırdığını ve hareketin tanınmasının önünü açtığını da vurguladı.
Zakir Celali, “Rusya'nın 2003 yılında Taliban’ı terör örgütü olarak sınıflandırma kararının Amerika'nın Afganistan'ı işgaliyle aynı döneme denk geldiğini ve amacının ABD tarafını memnun etmek olduğunu ancak bölgedeki jeopolitik değişimler nedeniyle Moskova’nın ülkedeki gerçeklerin farkına vardığını” açıkladı.
Bu bağlamda isminin açıklanmasını istemeyen Afganistan Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak Al Jazeera Net'e yaptığı açıklamada “Rusya ile mevcut Afganistan hükümeti arasındaki ilişkilerin peyderpey geliştiğini” söyledi. Ayrıca “Taliban'ın 2021'de iktidara gelmesinin ardından Rus büyükelçisinin 48 saat sonra hareketin üst düzey bir lideriyle görüştüğünü ve kendisine ülkede yönetimin ve istikrarın temellerinin atılması için gerekli desteği sunacağını belirttiğini” söyledi.
Aynı kaynak, “Afgan askeri ataşesinin kabulünün, Moskova'nın İŞİD'e karşı mücadele etmesi için Afgan hükümetine silah desteği verdiğinin” bir göstergesi olduğunu düşünüyor.
Bireysel Bir Karar
Taliban'ın kara listeden çıkarılacağı duyurusu aslında yeni değil. Zira Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hareketin iktidara gelmesinin ardından ülkesinin Taliban'ı Moskova'nın terör örgütleri listesinden silinmesi yönünde ilerlediğini ve son sözü Birleşmiş Milletler'in söyleyeceğini ifade etmişti.
Rusya'nın yeni kararının belki de ayırt edici özelliği Birleşmiş Milletler'in onayını görmezden gelmesi ve bu listeden Taliban'ın adının üzerini tek başına çizecek olması ancak Moskova'nın bu kararı neden bu zamanda almaya karar verdiği sorusu akıllara geliyor.
Stratejik ilişkiler alanında araştırmacı ve yazar Celil Kerimi, Al Jazeera Net'e yaptığı açıklamada Rusya'nın bu kararının son zamanlarda meydana gelen değişikliklerle doğrudan ilişkili olduğunu, özellikle de başkent Moskova'nın kuzeybatısında İŞİD'in üstlendiği Crocus konser salonu saldırısının ardından geldiğini söyledi.
Kerimi, “Rusya ile Taliban arasındaki ilişkilerin kopmadığını, diplomatik ilişkilerin hareketin iktidara gelmesinden bu yana devam ettiğini, eksikliğin ise bu ilişkilerin henüz resmi düzeye ulaşmaması olduğunu” belirtti.
Afganistan alanındaki uzmanlar ise, Moskova'nın bu niyetini Crocus saldırısından bir hafta sonra açıkladığını belirterek “Rusya'nın Taliban'la yakınlaşmasının Rusya'nın arka bahçesi sayılan Orta Asya ülkelerinde istikrar ve güvenliği artırmayı hedeflediğini ve bu yakınlaşmanın İŞİD'in Moskova'ya yönelik tehditlerini azaltabileceğini” düşünüyor.
Bu bağlamda Al Jazeera Net'e konuşan güvenlik alanında araştırmacı Hikmet Celil, “Rusya'nın ‘Taliban'ın İŞİD'e karşı koyabileceğine’ inandığını” söyledi. Moskova'nın 2017'den bu yana Afganistan'da İŞİD hakkında istihbarat sağladığını ve Taliban’a İŞİD'e karşı mücadelede yardım ettiğini belirten Celil, İŞİD’in her iki tarafı da tehdit etmesi nedeniyle bunu Rusya'nın ilişkileri güçlendirme çabası olarak değerlendiriyor.
Açık Bir Yumuşama
Siyasi analistler “2015 yılında Afganistan'ın doğusunda IŞİD'in ortaya çıkmasının ardından Taliban’ın, bu örgütle mücadele etmek için özel bir birlik oluşturduğunu ve onunla mücadele edebilecek tek oluşumun kendileri olduklarına inandığını, dolayısıyla Moskova’nın Taliban’ın gözüne girmeye çalıştığını” belirtti.
Taliban'ın Afganistan'daki hakimiyetine ilişkin ABD ve Batı'nın tutumunun aksine Rusya ve Çin, Taliban ile diplomatik ilişkiler kurmaya, kalkınma projeleri imzalamaya ve Afganistan madenlerine yatırım yapmaya başladı. Öyle ki Rusya, Kabil ile ticarette sekizinci sırada yer alıyor.
Siyasi analist ve yazar Cemil el-Kevzi, Al Jazeera Net'e yaptığı değerlendirmede, “Rusya’nın, mevcut Afganistan hükümetini tanımakta acele etmediğini ancak Taliban'a yönelik söyleminde belirgin bir yumuşama olduğunu” söyledi.
Cemil el-Kevzi, “Rus ‘TASS’ haber ajansının1 Taliban hakkında konuşurken ‘terörist’ terimini kullanmadığını ve Moskova'nın izlediği politikanın bölgesel istikrara dayandığını yani Orta Asya'daki müttefikleri için güvenlik sınırları istediğini ve terörün yayılmasını ölemeyi amaçladığına” dikkat çekerek Taliban’ın bu hedefleri Rusya için sağlayabileceğini ifade etti.
Rusya’nın mevcut Afganistan hükümetinin Moskova'daki büyükelçiliğine gönderdiği askeri ataşeyi kabul eden ilk ülke olmasını uzmanlar, “Taliban'ın adını terör hareketleri listesinden çıkaran ilk ülke olacağı ve bu yakınlaşmanın Rusya’nın da Çin gibi Afganistan hükümetini tanımasının bir işareti olduğu” şeklinde değerlendirdi.
Afgan siyasi analistler ayrıca “Taliban'ın adının listeden çıkarılmasının uluslararası tanınma bekleyen mevcut Afganistan hükümeti için önemli bir kazanım olduğunu, Çin ve Rusya'nın Taliban'ı tanımasının uluslararası toplumun Taliban’a yönelik tutumunda bir çatlamaya yol açacağını ve hem Moskova hem de Pekin'in Taliban kartını ele geçirmeye çalıştığını” belirtiyor.
Öte yandan analistler, “Moskova ve Pekin'in Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler'de Taliban’ı savunmasının, BM'nin Afganistan'a barış işlerinden sorumlu elçi atanmasını engellemesini; Rusya-Çin'in Taliban'la yakınlaşmasının kanıtı olduğuna” dikkat çekiyor.
*Yazımız Al Jazeera kanalında yayınlanan makaleden çeviri yapılmıştır.