Esirlerle ilgilenen kurumlar (Esirler ve Özgürleştirilenler Heyeti, Filistin Esirler Kulübü ve Esirleri Koruma ve İnsan Hakları Derneği "Addameer") yaptıkları ortak açıklamada, işgal ordusundan, Gazzeli üç esirin şehit olduğuna dair bilgi aldıklarını bildirdi. Verilen bilgilere göre şehit olan esirler şunlar:
- Eymen Abdülhadi Kadih (56 yaşında)
- Bilal Talal Selame (24 yaşında)
- Muhammed İsmail El-Estal (46 yaşında)
Açıklamaya göre, Kadih 7 Ekim 2023’te gözaltına alındı ve İsrail ordusunun verdiği bilgiye göre birkaç gün sonra, aynı ayın 12’sinde şehit oldu.
Bilal Selame, Mart 2024’te Han Yunus’tan tahliye sırasında gözaltına alındı ve 11 Ağustos 2024’te şehit oldu. Muhammed El-Estal ise 7 Şubat 2024’te gözaltına alındı ve 2 Mayıs 2025’te şehit oldu.
Bu üç esirin şehadetiyle birlikte, soykırım savaşının başlangıcından bu yana kimliği bilinen şehit esir sayısı 69’a yükseldi. Bunların 44’ü Gazze’den. 1967'den bu yana şehit olan esirlerden kimliği bilinenlerin sayısı ise 306.
Esir hakları kurumları, Gazze’den gözaltına alınanlar arasında hâlâ kimliği gizlenen birçok şehidin bulunduğunu ve bu dönemin esir hareketinin en kanlı evresini oluşturduğunu vurguladı.
Açıklamada, üç şehit esirin durumunun, İsrail’in esirlere ve tutuklulara yönelik sistematik katliam suçlarının bir parçası olduğu ve bunun devam eden soykırımın başka bir yüzü olduğu ifade edildi.
Kurumlar, Gazze’den gözaltına alınanların yaşadığı ihlallerin benzeri görülmemiş düzeyde olduğunu belirterek, bu kişilerin ağır işkenceye, aç bırakılmaya, tıbbi ihlallere ve cinsel saldırılara maruz kaldığını, Gazze’den gelen tanıklıkların bu suçların en çarpıcı ve yoğun örneklerini oluşturduğunu dile getirdi.
İşgal ordusunun yanıtlarında sadece şehit olan esirlerin hayatlarını kaybettiği tarihlerin verildiği, olayın detaylarına dair hiçbir bilgi verilmediğini belirten kurumlar, ordunun daha önce farklı ve çelişkili bilgiler vererek kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını, bazı durumlarda bu konuda mahkemeye başvurduklarını ifade etti.
Kurumlar, İsrail’in cezaevlerinde ve askeri kamplarında tutulan binlerce esirin sistematik ve yavaş bir öldürme sürecine maruz kaldığını, hapishane sisteminin kasıtlı olarak hastalıkların yayılmasına zemin oluşturacak halde tutulduğunu belirtti.
Açıklamada, işkence, tıbbi ihmal ve aç bırakmanın, esirlerin ölüm sebeplerinin başında geldiği, bu ihlallerin sürmesi durumunda şehit sayısının daha da artacağı uyarısı yapıldı. Zamanın, bu esirlerin akıbeti açısından belirleyici bir faktör haline geldiği vurgulandı.
Son olarak, insan hakları kurumları uluslararası insan hakları sistemine, soykırımın başlangıcından bu yana şehit edilen esirlerle ilgili tarafsız bir uluslararası soruşturma başlatma ve işgalci İsrail liderlerinin işledikleri savaş suçları nedeniyle hesap vermeleri için etkili kararlar alma çağrısında bulundu.
Açıklamaya göre, Mayıs 2025 başı itibariyle İsrail hapishanelerindeki esir sayısı 10.100’ü aşmış durumda. Bunlar arasında 37 kadın, 400’den fazla çocuk, 3.577 idari tutuklu ve “yasa dışı savaşçı” olarak sınıflandırılan 1.846 Gazzeli esir bulunuyor. Ancak bu sayı, özellikle İsrail ordusuna bağlı askeri kamplarda tutulan tüm Gazzeli esirleri kapsamıyor.