Milli Gazete yazarı Mahmut Toptaş, Kanada'daki Müslüman aileye yönelik saldırıdan yola çıkarak önemli bir yazı kaleme aldı.
Birkaç yıl önce ünlenmekte olan ve bugünlerde yine ününü koruyan bir araştırmacı gazeteci, Pakistanlı bir gazeteciyle canlı yayın yaparken Pakistanlının kulağına, 'Hindistan'da tren yolcularına karşı bir terör saldırısı olduğunu haber vermişler, o da Türk gazeteciye bildirdi, Türk gazeteci bize, 'İslamcı teröristler tren saldırısı yaptılar' diye haberi geçti, bir dakika geçmeden yine Pakistanlının kulağına Hint polisi terör örgütünün kimliğinin Hindistan ayrılıkçı bir terör örgütü olduğunu ve Müslüman olmadıklarını duyurdu' der.
Peki, Türk gazetecinin polisten haber gelmeden önce 'İslamcı teröristler' demesi şartlanmışlığın sesidir.
22 Temmuz 2011 günü Oslo'da iki patlama olur ve 77 kişi ölür.
Amerika, İngiltere ve Batı basınının tamamı Müslümanların yaptığını hem gazetelerinde, hem televizyonlarında, hem de internet sitelerinde yazıp söylediler.
Ancaaak, gün ağarmadan teröristin, yaşları 15-19 arası Norveçli delikanlıların kampında 77 kişinin ölümüne sebep olanın Anders Behring Breivik isimli, 1.90 boyunda, sarı saçlı, Oslo doğumlu, Norveç vatandaşı olduğu ve mason olduğunu Norveç polisi dünyaya duyuruverdi.
Avrupa'da Avrupalı dazlak dedikleri teröristler tarafından öldürülen Müslüman sayısını hiç merak ettiniz mi?
Veya araştırmacı gazetecilerimizden birinin çıkıp da nerede, neden, nasıl, niçin ve kaç tane Müslüman öldürüldüğü ortaya koyuldu mu?
Niçininin siyasal, ekonomik, kültürel çeşitli sebepleri olabilir.
Avrupa'da çalışırken benim sezdiğim iki sebep vardı.
Turist gitmişiz, iş bulmuşuz, oturma ve işçi kartı alabilmemiz için en zor işlerde, en az ücrete razı olmuşuz.
Binin üzerinde işçi çalıştıran fabrikanın kapısında devamlı, 'İşçi aranıyor' ilanı yazılı durur.
Bizim bölüm en zor yer. Her gün en az bir Fransız işçi gelir, bir saat çalışır, sıcağa dayanamaz ve terk eder. Bazıları bir gün dayanabilirler.
Biz çalıştığımız için Fransız işçilere de istedikleri parayı vermezler.
Fransız işçiler, patrona kızmak yerine bize kızarlardı.
Siz olmasaydınız burada biz çok yüksek fiyatla çalışacaktık görüşünde idiler.
İkinci sebep, Müslümanların en küçük hatası Avrupa basınında birinci sayfadan verilir, kendilerinden biri bir Müslüman'ı bilerek kasıtlı olarak arabanın altında ezse sonuncu sayfada küçücük verilirdi ve bunun sebebini yine kendileri, basına Yahudilerin hakim olduğunu söylerlerdi.
Siyonistler, Hitler döneminde çektiklerinin intikamını Avrupa'dan henüz alamadılar.
Müslümanlarla Avrupalıları iç savaşa sürüklemek için şartlandırma yoluyla intikamı deniyorlar.
Ve bunda şimdilik başarılılar.
İkinci sebep, krallarla papazların iki bin yıl süren savaşında krallar kazandı ve iki tarafın gayretiyle İsa aleyhisselama inen İncil'i tahrif edince elde yol gösterecek kitap kalmadı ve Avrupalılar Marx, Charles Darwin (1809-1882) gibilerin materyalist eğitimini kabul ederek, kral çocuğu da, papaz çocuğu da materyalist, ateist olarak yetişti ve kendinden olmayanı ekmeğine ortak olarak görmeye başladı.
'Sen doğu Asya'dan geleceksin ve Kanada'nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde benim ekmeğime ortak olacaksın' şartlanmışlığıyla 20 yaşlarında Nathanial Veltman isimli bir Kanadalı, polisin ifadesine göre İslamafobik nedenlerle minibüsüyle dört Müslüman'ı ezerek öldürdüğü ve bir çocuğu yaraladığı haberi vardı dünkü gazetelerde.
Kanada'da 20 yaşında bir delikanlının İslam hakkında hiçbir bilgisi yokken, gözü dönmüş canavara dönüştüren şey, Kanada'nın ve tüm dünyanın eğitim sorunudur.
Bütün dünya devletlerinde basının İslam aleyhtarlığı, Müslümanları geriletecek zannedenler yanıldıklarını da gördüler.
01 Mart 2017 de bbc.com Türkçe Haberler'de;
' ABD'li araştırma şirketi Pew, 2070'e kadar İslam'ın dünyanın en büyük dini olabileceğini açıkladı.' https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-39127472
Haber bu kadar değil, Avrupa Birliği devletlerinin İslam'a geçiş tarihleri bile verilmiş Batılı araştırma şirketleri tarafından.
İnternetten öğrenebilirsiniz demem, işinize devam ediniz derim.
'Sen bu haberlere inandın mı' derseniz, benim inanmamdan daha önemli İslam düşmanlarının inanması.
Panikleyen adam işte böyle minibüsüyle saldırır ve ömür boyu hapishanede yatarken Müslümanlar her sene şu kadar Hıristiyan veya Yahudi'nin Müslüman olmasına sebep olur.
Benim inandığım:
'Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Allah ise, kafirler hoşlanmasa da nurunu tamamlayacaktır.
O Allah ki, müşrikler istemese de bütün dinlere üstün çıkarmak için, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi' (Saff süresi ayet 61/8-9, Tevbe süresi ayet 9/32) ayetleridir.
'E sende şartlanmışsın?'
Doğru.
Ben, benim milyarlarca hücremi yaratan, onların sayısını ilim adamları bile bilemezken, benim gözle görülemeyen her hücremin havasını, suyunu, gıdasını, canımı, tenimi yaratanın kelamına göre şartlanabilmişsem, ben bu nimetin karşılığını bir ömür boyu alnımı secdeden kaldırmadan şükretsem, karşılığını veremem.
