İşgalci İsrail’in Alçakça Saldırılarının 220. Günü Bilançosu İşgalci İsrail’in Alçakça Saldırılarının 220. Günü Bilançosu

Daha önce bu mezarlığın tahrip edilmesine ve kabirlerin kazılmasına itiraz amacıyla yapılan başvuruyu işgal mahkemesinin reddetmesinden sonra Doğa Yönetimi adı verilen organın da işgal güçlerine destek veren elemanlar göndermesinden bir gün sonra yeniden başlatıldı. Dün, mezarlığın artık tamamen Tevrat Parkı'na dönüştürülmesi için içerisinde ölülerin kemiklerinin bulunduğu mezarların bütünüyle iptal edilmesi amacıyla düzleme ve tahribat çalışmaları yapılması faaliyetleri yoğun bir şekilde yürütüldü.

Mezarlıkta Kudüs ahalisinden birçok kişinin yakınlarının, değerli ilim adamlarının ve mücahitlerin, gerek Filistin'den ve gerekse Arap dünyasından buraya gelmiş şehitlerin kabirlerinin bulunduğu belirtiliyor.

10 Ekim Pazar gecesi, işgal güçlerinin Yusufiyye Mezarlığı'nda kazı ve düzleme çalışmaları yapmaları da çatışmalara neden olmuştu. Çıkan çatışmalarda aralarında bir ilk yardım görevlisinin de bulunduğu bazı Filistinliler yaralanmıştı.

Siyonist işgal rejimi mahkemesi 17 Ekim Pazar günü açıkladığı kararıyla, Kudüs'teki İslami Vakıflar İdaresi'ne bağlı İslami Mezarlıkları Koruma Komitesi'nin, Yusufiyye Mezarlığı'nın Kudüs'teki işgal belediyesi tarafından Tevrat Parkı'na dönüştürülmesi amacıyla yürütülen yıkım ve tahribatın durdurulması talebiyle yaptığı başvuruyu reddetmişti.

İsrail işgal güçleri 19 Ekim Salı sabahı Yusufiyye Mezarlığı'nın tahrip edilmesine itiraz için mahkemede dava açan İslami Mezarlıkları Koruma Komitesi'nin Başkanı Mustafa Ebu Zuhre'yi tutukladı.

İşgalcilerin dün de söz konusu mezarlıkta oğlunun kabri bulunan bir annenin, Ala isimli bu oğlunun kabrine sahip çıkmak için direnmesi üzerine işgal güçlerinin onu zorla ve şiddet kullanarak uzaklaştırmaya çalışmalarının görüntüleri sosyal medyada geniş yankı uyandırmıştı.

Kudüs'ün İslami kimliğini değiştirmek ve İslam'ın bu şehirdeki tüm izlerini silmek için yoğun çaba sarf eden işgalci siyonist rejim Mescidi Aksa'nın bitişiğindeki Yusufiyye Mezarlığı'nı da tamamen yıkarak Tevrat Parkı'na dönüştürmeyi planlıyor.

İşgalcinin Yaptığı Kazı Çalışmaları Mescidi Aksa'yı Tehlikeye Sokuyor

Kudüs ve Filistin Diyarı Genel Müftüsü ve Mescidi Aksa Hatibi Şeyh Muhammed Hüseyin, işgalcilerin rutin haline getirdikleri baskınlarının ve yakınındaki bir yahudi mabedindeki restorasyon çalışmalarının bu kutsal mabedin mahiyetini değiştireceği uyarısında bulunarak, civarında ve altında sürekli bir şekilde sürdürdüğü kazıların da Mescidi Aksa'nın revaklarında ve duvarlarında zararlara sebep olduğunu hatırlattı.

Hüseyin yaptığı açıklamada, işgal yönetiminin, Eski Kudüs'teki Şeref Mahallesi'nde, Müslüman toprağı üzerine inşa edilen ve Mescidi Aksa'nın batı tarafından 250 metre uzaklıkta bulunan yahudi mabedini, inşaatından onlarca yıl sonra Mescidi Aksa'nın manzarasını kapatacak şekilde ve onun İslami kubbelerine benzeterek restore etmeye ve geliştirmeye başladığını söyledi.

Hüseyin, Kudüs'ün semtlerinin ve mahallelerinin durmayan bir İsrail saldırısıyla ve İsrail'in buraların tümüne hakim olmasını sağlama amacıyla artan bir yahudileştirme faaliyetiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Kendilerini Heykel Grupları olarak isimlendiren fanatik yahudi cemaatlerine mensup hahamların gözetiminde Mescidi Aksa'ya sürekli baskınlar düzenlendiğini, bunun amacının ise kendi isimlendirmeleriyle "Heykel Dağı'nda ibadet hakkı" elde etmek olduğunu belirtti.

Hüseyin bu arada işgal yönetiminin Filistin toprakları üzerine kurulu yahudi yerleşim merkezlerine üç binden fazla yeni yerleşim birimi inşa etme planının onaylanmasına da tepki gösterdi. Bu arada Kudüs'ün güneyindeki Beytu Safafa arazisinde bulunan Givat Hamatos yahudi yerleşim merkezine inşaat yapılması, Batı Şeria'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki irtibatı kesecek olan ve E1 olarak isimlendirilen yerleşim bölgesinin tamamlanması, Kudüs'ün kuzeyindeki Kalendiya Havaalanı arazisine 9 bin yerleşim birimi inşa edilmesi projelerinin son derece tehlikeli olduğunu dile getirdi.

Arap dünyasını ve İslam alemini işgal rejiminin bütün bu tehlikeli çalışmaları ve planları karşısında tavır koymaya çağıran Hüseyin, dünyanın da Mescidi Aksa'nın işgal rejiminin saldırgan tutumundan kurtarılması için işgalcinin haksızlıkları karşısındaki sessizliğine artık son vermesi gerektiğini ifade etti.