Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Hamdi Arslan Hoca, Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile olan anılarını IYFO İstanbul Hasbihal Meclisi’nde anlattı. Erbakan Hoca’nın Saddam Hüseyin’e yaptığı tarihi uyarıdan Ürdün Kraliyet Sarayı’nda yaşadıkları ilginç olaya, Kral Faysal’ın Erbakan Hoca’ya dair vasiyetinden Hafız Esad’ın Erbakan Hoca’ya yaptığı davete kadar önemli birçok olayı anlatan Arslan Hoca, “Hocamız, İslam ülkeleri bugün içinde bulunduğu sıkıntıları yaşamasın diye çok çabaladı, çok uğraş verdi. Hocamız, gece geç saatlere kadar görüşmelerde bulunur, adeta gözleri kan çanağı olurdu” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Gençlik Forumu (IYFO) İstanbul Hasbihal Meclisi kapsamında düzenlenen ‘İslam Dünyası Sohbetleri’ gerçekleştirildi. Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yakın çalışma arkadaşlarından olan Fatih Sultan Mehmet (FSM) Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Hamdi Arslan’ın anlatımıyla gerçekleşen sohbette çok önemli anılar anlatıldı. IYFO İstanbul İl Merkezi’nde düzenlenen programda Erbakan Hoca ile olan anılarını aktaran Hamdi Arslan Hoca, çok az kişinin bildiği hatıraları dinleyicilerle buluşturdu.

 FSM Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Hamdi Arslan, Erbakan Hoca ile bazen günde iki üç ülkeyi ziyaret ettiklerini belirtirken “Hocamız, İslam ülkeleri bugün içinde bulunduğu sıkıntıları yaşamasın diye çok çabaladı, çok uğraş verdi. Hocamız, gece geç saatlere kadar görüşmelerde bulunur, adeta gözleri kan çanağı olurdu. Sabahleyin de en geç 6 ya da 7’de ayakta olurdu. O zamanlar cep telefonu yok. Bir yandan Ankara'dan Mehmet Karaman’la irtibat kurmaya çalışırdık, bir yandan Avrupa Millî Görüş Teşkilatı ile irtibat kurmaya çalışırdık. Açıkçası çok yorucuydu hem kafa hem de vücut yoruluyordu” ifadelerini kullandı.

Bir Şâha Kulam Kim Kulu Sultân-ı Cihandır Bir Şâha Kulam Kim Kulu Sultân-ı Cihandır

Bek İr Ş İr İn1

ERBAKAN HOCA’DAN SADDAM’A TARİHİ UYARI

Millî Görüş lideri Erbakan Hoca’nın dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ile olan görüşmelerini anlatan Hamdi Arslan, Erbakan Hoca’nın Saddam’a çok önemli mesajlar verdiğini söyledi. Arslan Hoca, konuya ilişkin olarak, “Merhum Erbakan Hoca’mız, Saddam Hüseyin ile ve o dönemin Irak Başbakanı Taha Yasin Ramazan ile önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu iki isme Erbakan Hoca önemli uyarılarda bulundu. Erbakan Hoca, “Biz İslam dünyasının problemlerini kendi içimizde halledebiliriz, böyle de yapmalıyız. Bu Batılılar menfaat peşinde koşar. Batılıların bölgemize ilişkin emelleri var. Batılıları bu bölgeye sokmayın. Biz Türkiye, Mısır ve Pakistan olarak barış gücü oluşturmaya hazırız. Amerika ve diğer Batılılar bölgeye girerse bir daha çıkmaz dedi” sözlerini sarf etti.

ÜRDÜN KRALİYET SARAYI’NDAKİ İLGİNÇ OLAY

Erbakan Hoca ile birlikte İslam dünyasına yönelik gerçekleştirdikleri ziyaretleri anlatan Hamdi Arslan Hoca, “Bir gün Kral Fahd’a gittik. Bizim heyette İhvan-ı Müslimin’den, Ürdün'den, Cezayir'den, Endonezya'dan, Hindistan’dan çok sayıda kişi vardı. Yine bir gün İran'a gittik, o zamanın meşhur Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ile görüştük. Suriye'ye gittik, Hafız Esad’ın yardımcısıyla görüştük ve Şam'da Millî Görüşçü talebeleri ziyaret ettik” dedi. Ürdün Kraliyet Sarayı’nda yaşadıkları ilginç anıyı aktaran Hamdi Arslan, söz konusu mekanda gerçekleşen görüşmede Erbakan Hoca’nın sözlerinin çevirisini yapacağı sırada Kral Hüseyin’in araya girdiğini ve tercümeye gerek olmadığını söylediğini dile getirdi. Arslan Hoca, meğerse Ürdün Kraliyet Sarayı’nda çok sayıda kişinin Türkçe bildiğini belirtti.

BÜTÜN BUNLAR ÜMMETİN SELAMETİ İÇİNDİ

Erbakan Hoca’nın bütün İslam ülkelerinin liderleriyle iletişimi olduğunu kaydeden Hamdi Arslan, “Dur durak bilmiyoruz. Erbakan Hoca da bir insan, yoruluyor tabi ki. Trabzon’daki teşkilatın bir programı var, Hocamızı da davet etmişler. Erbakan Hoca “Mecbur gideceğiz” dedi ve o programa da gitti. 15 günlük seyahatin ardından Libya’dan Ankara’ya gitti ve sonra oradan araçla Trabzon’a gitti. Bütün bunlar ümmetin selameti içindi tabi ki” dedi.

Kral Faysal

KRAL FAYSAL’IN ERBAKAN HOCA’YA DAİR VASİYETİ

Hamdi Arslan Hoca, Suudi Arabistan’ın anti emperyalist duruşuyla bilinen kralı Faysal bin Abdülaziz’in Erbakan Hoca’ya ilişkin vasiyetini de anlattı. Arslan, konuya ilişkin olarak, “Bir gün Cidde’de İslam ülkeleri liderlerinin toplantısı var. Bizim dışımızdaki heyet, Hasan Turabi’nin aceleciliği nedeniyle Amman’da erkenden bir bildiri yayınlamış. Yayınlanan bildiride Suudi Arabistan hedef alınmış ve Saddam’a sahip çıkılmış. Tabi Suudi Arabistan bu duruma tepki gösteriyor ve bunları buz gibi karşılamış. Biz de gittik tabii, bizi ayrıca karşıladılar ve çok güzel muamele ettiler. Bildiriyle bizim alakamız olmadığını tahmin etmişler. Biliyorlar tabii, Erbakan Hoca bir İslam ülkesinin hedef alındığı bir bildiriye imza atmaz. Orada dediler ki bize; “Biz Erbakan’ın açıklamalarını ilgiyle takip ediyoruz ve ona saygı duyuyoruz. Kral Faysal’ın bize vasiyeti vardı ve Erbakan’ı iyi takip etmemiz gerektiğini söylerdi” ifadelerini kullandı.

HAFIZ ESAD’DAN ERBAKAN HOCA’YA DAVET

Millî Görüş lideri Erbakan Hoca’nın başbakanlığının son günlerinde yaşanan bir olayı da anlatan Hamdi Arslan Hoca, dönemin Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad’ın, Erbakan Hoca’yı Şam’a davet ettiğini söyledi. Arslan Hoca, “Bir gün Eresin Otel’de Müslüman liderlerin toplantısı var. Suriye’den de Hafız Esad’ı temsilen Suriye Baş Müftüsü Kutaro gelmişti. Bu zat, Erbakan Hoca’nın yanına geldi ve Hafız Esad’ın hususi selamlarını iletti. “Hafız Esad, en kısa zamanda Suriye’yi şereflendirmenizi istiyor” diyen Kutaro’ya Erbakan Hoca’mız olumlu cevap verdi. O günlerde Türkiye siyaseti çok çalkantılı ve Erbakan Hoca da D-8’i ilan etmeye hazırlanıyor. Eğer 28 Şubat post-modern darbe süreci olmasaydı ve Hocamız iktidarda kalsaydı, Suriye’de bu olaylar yaşanmazdı. Çünkü Erbakan Hoca son derece samimiydi” diye konuştu.

TEK GÜVENDİĞİMİZ KİŞİ ERBAKAN

Afganistan’da yaşanan savaşa ilişkin olarak 1989 yılında yaşanan bir olayı da aktaran Hamdi Arslan Hoca, Erbakan Hoca’nın çok kritik temaslarını dile getirdi. Arslan Hoca, “Sene 1989, Ankara’dayız. Burhaneddin Rabbani geldi ziyaretimize. Biliyorsunuz, kendisi o zaman Afganistan’ın önde gelen isimlerinden birisi. Rabbani’yi baya bir gezdirdik. İskilip’e gittik sonrasında Çorum’a geçtik, sonra Ankara’ya geldik. Erbakan Hoca, ben ve Burhaneddin Rabbani baş başayız. Erbakan Hoca bulunduğumuz odanın kapısını kapatmamızı istedi. “Afganistan konusunda bir mesele var” dedi. Dönemin Afganistan diktatörü bir mesaj göndermiş. Diyor ki mesajında; “Mücahitlerle yıllardır savaşıyoruz ancak bu savaşın artık bitmesini istiyorum. Bu işi mücahitlere bırakalım ama itibarımız da zedelenmesin. Bir ortak yol bulalım. Bu konuda tek güvendiğimiz kişi de Erbakan. O nedenle siz hakem olun” dedi.

ERBAKAN HOCA’NIN AFGANİSTAN ÇABASI

Erbakan Hoca’nın dönemin Afganistan diktatörünün mesajını Burhaneddin Rabbani’ye aktararak “Ne dersin?” sualini yönelttiğini söyleyen Hamdi Arslan Hoca, “Rabbani ilk başta yanaşmadı. Sonra Erbakan Hoca “Barış, bütün hükümlerin efendisi değil midir?” diye sordu. Sonra Rabbani durdu ve dedi ki; “Ben kabul ederim ama Hikmetyar kabul etmez”. Sonra Erbakan Hoca, bir heyet oluşturdu. Heyette Emin Saraç Hoca, Lütfi Doğan Hoca, Cidde Rektörü Ömer Zübeyr var, İhvan’dan isimler var, Cidde’deki İslam Bankası’nın müdürü var.  Heyetin başında Erbakan Hocam var. Peşaver’e gittiler ve Afganistan’daki mücahitlerin liderlerini topladılar. Bir tek Hikmetyar gelmedi. Erbakan Hoca meramını anlattı. İslam ülkeleri olarak Afganistan’ı ayağa kaldırmaya hazır olduklarını söyledi. Bir görev paylaşımı yapılmış, kimi bakanlıkla Millî Görüş ilgilenecek, kimi bakanlıkla İhvan ilgilenecek, İslam Bankası’nın müdürü de bütün masrafların kendilerine ait olduğunu söyledi. Hikmetyar o gün gelseydi, bu mesele çözülmüş olacaktı ve Afganistan’daki savaş süreci yaşanmayacaktı” sözlerini sarf etti.

(Bekir Sıktı Şirin, Milli Gazete)