Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği zirvesi nedeniyle bir araya gelen dört lider ortak bir açıklama yaptı. 

Macaristan'a AB'den Tokat! Sen Misin Çin ve Rusya'yı Ziyaret Eden! Macaristan'a AB'den Tokat! Sen Misin Çin ve Rusya'yı Ziyaret Eden!

Açıklamada "Bölgede kalıcı barış ve istikrarı sağlamanın tek yolunun İsrail ve Filistin Devletlerinin yan yana, barış ve güvenlik içinde yaşayacağı iki devletli bir çözümün hayata geçirilmesi olduğu konusunda mutabıkız." denildi.

Acilen ateşkes sağlanması, rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılması ve Gazze'ye insani yardımın hızlı, kitlesel ve sürekli bir şekilde arttırılması gerektiği konusunda da hemfikir olduklarını bildiren liderler, olumlu bir katkı yapabildiği ve koşullar uygun olduğu zaman Filistin'i tanımaya hazır olduklarını bildirdi.

Sanchez: AB ülkeleriyle hareket etmeyi tercih ettik

Yeni kurulan hükümetinin Filistin devletinin tanınmasını dış politika açısından ana önceliği haline getireceği sözünü veren İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, cuma günkü zirvenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada ülkesinin Filistin devletini tek taraflı olarak tanımak yerine diğer AB ülkeleriyle birlikte hareket etmeyi tercih ettiğini söyledi.

Sanchez "Bu adımı hep birlikte atmak istiyoruz. Kalıcı bir barışın temellerini atmak için bu kararlı bir adımdır" dedi ve AB'nin bu adımı atmak için doğru zamanı "dikkatlice ayarlaması" gerektiğini belirtti.

Sanchez ayrıca, dört liderin siyasi yelpazenin tüm taraflarını temsil etmesinin, Filistin'in tanınmasının gelecekteki herhangi bir barış süreci için gerekli olduğu konusunda geniş bir siyasi fikir birliği olduğunu gösterdiğinin de altını çizdi. İspanya ve Malta'da iktidar merkez sol, Slovenya'da liberal ve İrlanda'da merkez sağda yer alıyor.

Malta ve Slovenya

Malta Başbakanı Robert Abela açıklama sonrası sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Koşullar uygun olduğunda ve şartlar barış sürecinin başarısına katkıda bulunabildiğinde Filistin Devletini tanıma konusunda İstanya, İrlanda ve Slovenya ile birlilkte mutabık kaldık. Ayrıca acil ateşkes, rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'ye insani yardımın arttırılması konularında da anlaştık." diye yazdı.

Zirvenin ardından konuşan Slovenya Başbakanı Robert Golob da, Birleşmiş Milletler'de bir Filistin devletine yönelik siyasi desteğin güçlendirilmesi için önümüzdeki hafta içinde çok şey yapılabileceğine inandığını söyledi.

Golob, Filistin'de yeni bir hükümetin kurulması için koşulların olgunlaşacağı anın birkaç hafta, belki de bir ay uzakta olabileceğinden emin olduğunu da sözlerine ekledi.

Belçika da destekliyor

Slovenya başbakanı, Filistinlilerin devlet olma mücadelesinin bir diğer sadık destekçisi olarak görülen Belçika hükümeti adına da bir temsilcinin toplantıya katıldığını doğruladı.

Halihazırda AB Konseyi'nin 6 aylık dönem başkanlığını yürüten Belçika, Konsey'in çalışmalarını denetlemekten sorumlu olduğundan dolayı bu tür bildirileri imzalamasının kısıtlanmış olduğu sanılıyor.

AB, Filistinlilerin devlet sahibi olmasını sağlayacak iki devletli çözümü desteklemesine ve Filistinlilere yardım eden en büyük donör olmasına rağmen, henüz oybirliğiyle bir Filistin devletinin tanınmasını desteklemiyor:

"Filistin'in tanınmasına ilişkin tartışma masada değildi" diyen Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel cuma günü yaptığı açıklamada "Ancak bu konuda ne düşündüğümü sizinle paylaşacağım. Eğer amaç her iki tarafın da -örneğin Filistin Yönetimi ve İsrail- atabileceği adımları dikkate alabilecek bir tür süreç başlatmaksa, bunun faydalı bir süreç olabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.

Gazze'deki savaşın patlak vermesinden bu yana İrlanda ve İspanya Filistin'i tanımaya hazır olduklarını defalarca dile getirmiş ve Gazze'deki aşırı can kayıpları karşısında AB'nin İsrail'e karşı tutumunu sertleştirme çabalarına öncülük etmişti.

Perşembe günü bir ilke imza atan AB'nin 27 lideri, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından bu yana ilk kez oybirliğiyle Gazze'de ateşkes çağrısında bulundu.

Editör: Muslim Port