'İnsan hakları Uygurlar'a gelince geçerli değil mi'

Başkonsolosluk önündeki eylemde VOA Türkçe'ye konuşan Medine Nazimi, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere Uygurlar'ın çok kötü şartlar altında Çin'deki kamplarda tutulduğunu ifade etti. Nazimi, 'Kadınlarımızın onuru ayaklar altında ezilirken ben onların sesi olarak buraya geldim. Onların hislerine tercüman olarak dünyaya haykırıyorum. Biz 21. yüzyılda insanlık dışı muamelelere maruz kalırken siz bu zulme sessiz mi kalacaksınız? Hani kadın hakları vardı, çocuk hakları vardı, insan hakları vardı? Sizin bu haklarınız biz Uygurlar'a gelince geçerli değil mi? Tüm dünya liderlerine, dünya insan hakları örgütlerine sesleniyorum. Biz de kadınız, biz de anneliğimizi onurumuzla yaşamak istiyoruz. Gelin el ele olalım. Çin'in bu zulmüne karşı dimdik duralım. Lütfen sesimize ses olun' dedi.

Uluslararası toplum, 2017 yılından bu yana Çin'i, bir milyondan fazla Uygur'u keyfi olarak gözaltına alıp toplama kamplarına kapatmakla suçluyor. İnsan hakları örgütleri, gözaltına alınanların beyin yıkama programlarına tabi tutulduklarını ve Müslüman olduklarını reddetmeye zorlandıklarını söylüyor.

Çinli yetkililerse suçlamaları kabul etmekten kaçınıyor. Son olarak Pazar günü düzenlenen yıllık basın toplantısında konuşan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Batılı siyasetçilerin Doğu Türkistan'da olanlara dair yalanlara inanmayı tercih ettiğini belirterek Çin'in kapısının bölgeyi ziyaret etmek isteyenlere açık olduğunu aktardı.

IYFO Genel Başkanı Balçın: Müslümanlar Bir Araya Gelseydi İsrail Yok Olmuştu IYFO Genel Başkanı Balçın: Müslümanlar Bir Araya Gelseydi İsrail Yok Olmuştu

Kaynak: VOA Türkçe