Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, burada yaptığı konuşmada "Kırım, Ukrayna toprağıdır ve işgalden kurtarıldıktan sonra devletimizle Avrupa Birliğinin bir parçası olacaktır" dedi.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı ilhakının, "Rusya-Ukrayna savaşının doğrudan habercisi" olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye video mesaj göndererek, Kırım Tatar halkına desteğini ifade etti.

Zelenskiy'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirvede NATO'nun 30 üye ülkesi temsil edildi.

Toplantıda, Kırım Tatar Türk halkının lideri ve Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da yer aldı.

Zirvede NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Mario Draghi ve Japonya Başbakanı Kişida Fumio, video konferans yöntemiyle katılarak konuşma yaptı.

Zelenskiy, toplantıda yaptığı konuşmada, "Rusya'nın yozlaşması Kırım'ı işgal etmesiyle, Kırım'ın yerli halkı olan Kırım Tatar halkına yönelik terörle, dini baskıyla başladı." diyerek, Kırım'ın Müslüman toplumuna yapılanların 21. yüzyılda Avrupa'daki en büyük dini zulüm olduğunu vurguladı.

Vladimir Zelenskiy, "Kırım Ukrayna'dır." diyenlerin, hiçbir şeyden çekinmeden Ukrayna kültürünü ve Kırım'ın özgürlüğünü savunanların, cinayet ve işkencelere karşı gelenlerin hepsinin Kırım'dan kovulduğunu kaydetti.

Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya saldırmasının bu yozlaşmanın sonucu olduğunu belirten Zelenskiy, Kremlin yönetiminin tarihteki soykırım, işgal ve sürgünlerden sorumlu en acımasız rejimlerle yarıştığını ifade etti.

Zelenskiy, Ukrayna'nın Kırım üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmasının, Avrupa'da tarihi bir savaş karşıtı hamle olacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, güvenliği geri getirecek ve adaleti sağlayacak, Kırım'ı modern dünyaya yeniden entegre edecektir. Kırım Ukrayna için herhangi bir bölge ya da jeopolitik oyunda terörist ülkenin elindeki kumarhane çipi değil. Ukrayna için Kırım, özgürlüğünü garanti ettiğimiz halkımız ve toplumumuzun bir parçasıdır. Kırım, Ukrayna toprağıdır ve işgalden kurtarıldıktan sonra devletimizle Avrupa Birliğinin bir parçası olacaktır. Buna eminim."

Almanya, Rusya'yı Ukrayna'ya karşı "emperyalist" savaş yürütmekle suçladı

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya'yı, Ukrayna'ya karşı "emperyalist" bir savaş yürütmekle suçlayarak, Kiev'e egemenliğini savunması için "daha güçlü" destek sözü verdi.

Kırım Platformu'nun zirvesine videokonferans yoluyla katılarak konuşma yapan Scholz, Ukrayna halkının, ülkelerini savunma konusunda olağanüstü cesaret gösterdiğini belirtti.

Scholz, "(Ukraynalıların) Azimleri ve cesaretleri tüm dünyada takdir ediliyor. Hukukun değil güçlünün sözünün geçtiği, büyük güçlerin isterlerse daha küçük devletleri yutabileceği bir dünyayı reddediyorlar." diye konuştu.

Olaf Scholz, Moskova'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesinin ve son zamanlarda daha fazla Ukrayna bölgesini ilhak etme girişimlerinin, uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunun altını çizerek, "Uluslararası toplumun, Rusya'nın, Ukrayna topraklarını yasa dışı, emperyalist olarak ilhakını asla kabul etmeyeceğini bir kez daha net bir şekilde vurgulamak istiyoruz." ifadesini kullandı.

Rusya'nın Ukrayna topraklarının bazı kısımlarını "zorla entegre etme" girişimini kınadıklarını vurgulayan Scholz, "Mesajımız açıktır. Ukrayna topraklarının bazı kısımlarının statüsünü değiştirmeye yönelik herhangi bir göstermelik referandum veya diğer girişimler asla tanınmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Scholz, Kiev yönetimine, Alman hükümetinin Ukrayna'ya mali ve askeri destek sağlamaya devam edeceğine dair güvence verdi.

"Ukrayna'ya silah tedarik etmeye devam edeceğiz" ifadesini kullanan Scholz, modern hava savunma sistemleri, roketatarlar, insansız hava araçlarına karşı yeni silahlar ve tonlarca mühimmatın yer aldığı yeni bir yardım paketini devreye aldıklarını aktardı.

Erdoğan: "Uluslararası hukukun gereğidir"

Rakamlarla Üçüncü Yılına Giren Rusya'nın Ukrayna İşgali Rakamlarla Üçüncü Yılına Giren Rusya'nın Ukrayna İşgali

Türkiye'nin Kırım'ın ilhakını tanımadığını, bu adımın gayrimeşru ve hukuk dışı olduğunu ilk günden beri açıklıkla savunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu sadece hukuki değil ahlaki temelleri de olan ilkeli bir duruştur. Kırım'ın, ayrılmaz parçası olduğu Ukrayna'ya iadesi esas itibarıyla uluslararası hukukun gereğidir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün, egemenliğinin ve siyasi birliğinin korunması sadece bölgesel değil küresel güvenlik ve istikrar bakımından kritik öneme sahiptir. Kırım'ın yerli halklarından olan Kırım-Tatar soydaşlarımızın güvenlik ve esenliğinin temini de Türkiye'nin öncelikleri arasındadır. Kırım Tatarı vatandaşlarımız Kırım'daki gelişmelerin yakın takipçileridir. Bu vesileyle geçen sene platformun Kiev'deki ilk zirvesine katıldıktan sonra gözaltına alınan Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve arkadaşlarının bir an evvel evlerine ve ailelerine kavuşmaları beklentimizi tekrarlıyorum."

Erdoğan, tarih boyunca büyük acılara maruz kalan Kırım Tatarlarının kendi ana yurtlarında barış içinde yaşamanın haklı mücadelesini verdiklerini, Türkiye'nin bu süreçte Ukrayna hükümetinin ve Kırım Tatarlarının yanında olmayı sürdüreceğini dile getirdi.

"Arabuluculuk gayretlerimizi yılmadan sürdürmeye kararlıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Şubat'tan bu yana devam eden savaşın Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği temelinde adil bir barışla sona erdirilmesi gerektiğini savunduklarını belirtti.

Türkiye olarak bu amaçla diplomasi kanalını işler hale getirmek için büyük çaba harcadıklarını, mart ayında Antalya'da yapılan Türkiye-Rusya-Ukrayna Dışişleri Bakanları Toplantısı ve akabinde İstanbul'da ev sahipliği yaptıkları barış görüşmeleri ile son olarak tahıl konusunda varılan anlaşma gibi önemli ve somut başarılar elde ettiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"18 Ağustos'ta Lviv'e yaptığım ziyarette bu tavrımızı bir kez daha ortaya koyduk. Ancak yakalanan ivmenin korunması ve kalıcı sonuçlara dönüşmesi tarafların barış yolunda atacağı adımlara bağlıdır. Barışın tesisi doğrultusunda kolaylaştırıcılık ve arabuluculuk gayretlerimizi yılmadan, yorulmadan sürdürmeye kararlıyız. Savaşın bitmesi ve Karadeniz havzasının yeniden huzur ve istikrara kavuşması sadece bölgeye değil tüm dünyaya derin bir nefes aldıracaktır. Bu düşüncelerle Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne desteğimizi tekrarlıyor, bölgemizin en kısa zamanda yeniden barış iklimine kavuşmasını diliyorum. Hepinize saygı ve selamlarımı gönderiyor, en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Kalın sağlıcakla."

İngiltere: Kırım'ın yasa dışı ilhakı, Rusya-Ukrayna savaşının doğrudan habercisiydi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasa dışı ilhakının, "Rusya-Ukrayna savaşının doğrudan habercisi" olduğunu belirtti.

Zirveye videokonferans aracılığıyla katılarak bir konuşma yapan Johnson, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya saldırısının ilk eyleminin 2014'te Kırım'ı ilhakıyla başladığını aktardı.

Putin'in 24 Şubat'ta Ukrayna'ya yönelik başlattığı savaşın ardından tüm ülkelerin birlik içinde Rusya'ya tepki gösterdiğini belirten Johnson, "Ancak, bu trajedinin ilk eylemi, 8 yıl önce Rus kuvvetlerinin Kırım'da yayılmaya başladığı gün başladı. 2014'te Kırım'ın yasa dışı ilhakı, bugünkü savaşın doğrudan habercisiydi." değerlendirmesinde bulundu.

Johnson, Putin'in bir anda bir Avrupa ülkesinin topraklarını zorla ilhak ettiğini ve 1945'ten bu yana ilk kez bir Avrupa sınırını zorla yeniden çizdiğini kaydetti.

Başbakan Johnson, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rusya, Kırım'ın kendisini defalarca Ukrayna'nın bir parçası olarak tanıdığı gerçeğini görmezden geldi ve çok sayıda uluslararası anlaşmayı bozdu ve Kırım'ın ilhakından bu yana, Kırım halkı, Rus yetkililer tarafından Tatarlara zulmedilmesi, keyfi tutuklamalar ve geçen yıl gözaltıların 10 kat artması dahil acımasız ve sistematik insan hakları ihlallerine dayandı."

"Rusya'nın Kırım'ı veya Ukrayna'nın herhangi bir bölgesini ilhakını asla tanımayacağız"

Putin'in Kırım'ı ele geçirdikten sonra, bu yarımadaya daha fazla Rus kuvveti yerleştirdiğine işaret eden Johnson, Putin'in bölgeyi Ukrayna'nın geri kalanını tehdit etmek için "silahlı kampa" dönüştürdüğü yorumunda bulundu.

Johnson, "Korkarım ki bütün bunlar bugün daha da göze çarpar hale geliyor çünkü Putin, Kırım'a yaptıklarını Ukrayna'nın bazı bölgelerine, aslında tüm Ukrayna'ya yapmayı planlıyor ve daha fazla ilhak ve sahte referandum hazırlıyor." diye konuştu.

Boris Johnson, Rusya'nın Kırım'ı veya Ukrayna'nın başka herhangi bir bölgesinin ilhakını asla tanımayacaklarının altını çizerek, "Rusya bu korkunç savaşı bitirip kuvvetlerini Ukrayna'nın tamamından geri çekene kadar Ukraynalı dostlarımıza ihtiyaç duydukları tüm askeri, insani, ekonomik ve diplomatik desteği vermeye devam etmeliyiz." dedi.

Kırım Platformu Nedir?

Kırım Platformu; Ukrayna'nın, Kırım'daki Rus işgaline yönelik uluslararası tepkinin etkinliğini artırmak, artan güvenlik tehditlerine karşı koymak, Rusya'ya uygulanan uluslararası baskıyı artırmak, işgal rejiminin mağdurlarını korumak ve insan haklarının daha fazla ihlal edilmesini önlemek ve Kırım'ın işgalden kurtarılmasını sağlamak amacıyla başlattığı yeni bir danışma ve koordinasyon formatıdır.

Platformun, devlet ve hükümet liderleri, dışişleri bakanları, parlamentolar arası iş birliği ve uzmanların iş birliği seviyelerinde faaliyet göstermesi öngörülüyor. Kırım Platformu, Kiev'de 23 Ağustos 2021'de düzenlenen açılış zirvesi ile resmi olarak faaliyete başladı. Zirveye katılan 46 ülke ortak Kırım Platformu Deklarasyonu'nu imzaladı.