Muslim Port Haber Merkezi

Yahudi kamuoyu "çalıntı bebekler" olarak bilinen skandal ile çalkalandı. Yıllardır ortaya atılmasına rağmen İsrail inkar etse de sonunda, Arap ülkelerinden toplanan 50 bin Yahudi'nin çocuklarını çalındığı resmen ortaya çıkarıldı. Böylece işgal yönetiminin de, çalıntı toprakların yanı sıra çalıntı bebeklerle kurulduğu bir kez gözler önüne serildi.

İsrail Bebek Hırsızlığını Yıllar Sonra Kabul Etti

"(İşgal dönemininin) ilk yıllarında meydana gelen olaylardan duyduğu üzüntüyü" dile getiren İsrail işgal hükümet, "Bu duruma düşen ailelerin çektiği ızdırabı da kabul ettiğini" bildirdi.

Siyonizmin Uşakları Öğrencileri Vize ile Korkutuyor! Siyonizmin Uşakları Öğrencileri Vize ile Korkutuyor!

'Bebekleri Kendilerinden Alınan Ailelerin Tanınma ve Tazminat Hakkı Geldi'

Skandala dair açıklama yapan işgal yönetiminin Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Bebekleri kendilerinden koparılan ailelerin İsrail tarafından tanınma ve maddi tazminat alma vakti geldi" dedi.

50 Milyon Dolar Tazminat

Maliye Bakanı İsrail Katz ise konuyla ilgili resmi soruşturmanın "henüz sonuçlandırılmadığını" belirtti. Ancak, söz konusu olayların İşgal yönetiminin yıllıklarına işlendiğini aktardı.

Kabine toplam 162 milyon şekel (50 milyon dolar) tazminatı onayladı.

Aileden koparılan çocuğun akıbeti resmi olarak bilinmeyen her bir aileye 200 bin şekel verilecek.

İsrail'in 'Çalıntı Bebekleri'

Aktivistler ve aile üyeleri, onlarca yıldır İsrail'in 1948'de işgal yönetimi haline gelmesinden sonraki ilk yıllarda, özellikle Yemenliler başta olmak üzere diğer Arap ve Balkan ülkelerinden gelen Yahudi göçmenlerin bebeklerinin kaçırılarak çocuk sahibi olamayan Doğu Avrupalı Yahudi ailelere verildiğini ileri sürüyordu.

Söz konusu suçlamaların ardından harekete geçen İsrail işgal yönetimi, yürütülen üç farklı soruşturmanın ardından bebeklerin kötü yaşam koşulları nedeniyle öldüklerini belirten bir açıklama yaptı.

İsrail işgal yönetiminin kurulmasının akabinde, 1949 ve 1950 yılları arasında yaklaşık 50 bin Yemenli Yahudi, bu bölgede kurulan mülteci kamplarına götürülmüştü.

Ancak aileler, bebeklerinin öldüğünü söyleyen doktorlardan ölüm sertifikası veya öldüğü iddia edilen bebeklerin naaşlarının teslim edilmesini istediğinde bu talepleri reddedildi.

Son yıllarda iddialara yanıt bulacağına söz veren hükümet 2016'da ise 'çalıntı bebeklerle' ilgili devlet arşivlerinde yer alan 200 binin üzerindeki belgeyi internet üzerinden kamuya açtı.

Çalınan bebeklerin sayısının 5 bine yakın olduğu tahmin ediliyor.