Ebu Zuhri, düzenlenen basın toplantısında, İsrail saldırganlığının durdurulmasının “öncelikli” bir mesele olduğunu belirtti ve Hamas’ın, Filistinlilerin acısını sona erdirmeyen ve evlerine dönmelerini sağlamayan hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında tutuklama emri çıkarmasıyla ilgili olarak Ebu Zuhri, bu kararın ardından İsrail liderlerini tutuklamak için harcanacak çabanın gerçek bir test olacağını söyledi. Geçtiğimiz Perşembe günü UCM, Netanyahu ve Galant’ı Gazze’de savaş suçları işlemekle suçlayarak tutuklama emri çıkarmıştı.

Mahkeme, Netanyahu ve Galant’a isnat edilen suçların savaş aracı olarak aç bırakma, insanlığa karşı suçlar, öldürme, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemleri içerdiğini açıkladı.

Ebu Zuhri, Gazze’ye yardımların girişinin kısıtlanmasını ve organize çetelere koruma sağlanmasını “savaş suçu ve insanlığa karşı bir suç” olarak nitelendirdi. Hamas’ın, yardımların Gazze’ye hızla ulaştırılmasını sağlamak amacıyla uluslararası kuruluşlar ve dost ülkelerle kapsamlı bir kampanya yürüttüğünü belirtti.

Hamas Gazze’nin Toplumsal Destek Komitesi Tarafından Yönetilmesini Kabul Etti Hamas Gazze’nin Toplumsal Destek Komitesi Tarafından Yönetilmesini Kabul Etti

Ayrıca, işgal güçlerinin uygulamalarına rağmen görevlerini sürdüren özellikle kuzey Gazze’deki sağlık çalışanlarını selamladı. Ebu Zuhri, dökülen masum kanların ve verilen büyük fedakarlıkların boşa gitmeyeceğini, aksine Filistin topraklarının kurtuluşu için direnişin gücüne güç katacağını ifade etti.

Ebu Zuhri Filistin direnişinin destansı mücadelesini överken, 415 gündür devam eden soykırım niteliğindeki savaşın Arap ve İslam dünyasındaki zayıf ve hayal kırıklığı yaratan tutumlarla eş zamanlı olarak sürdüğünü belirtti. Ancak İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’ni Riyad Zirvesi kararlarını İsrail saldırganlığını durduracak şekilde hayata geçirmeye çağırdı.

Ayrıca, görev süresi sona ermekte olan ABD Başkanı Joe Biden yönetimini, işgal güçlerinin Filistin halkına karşı işlediği suçları durdurması için baskı yaparak “hatasını telafi etmeye” davet etti.

Ebu Zuhri, İsrail hükümetinin Kudüs ve Batı Şeria’daki yerleşim politikalarını tırmandırmasını “Filistin halkının haklarına yönelik açık bir ihlal” olarak nitelendirerek, “Yerleşim projeleri ve Siyonist suçlar tarihi gerçekleri değiştiremeyecek, Kudüs Filistin’in başkenti olarak kalacak” dedi.

Son olarak, Arap, İslam dünyası ve dünya genelindeki Filistin halkıyla dayanışma içinde olanları, 30 Kasım ve 1 Aralık tarihlerinde protestolarını artırmaya çağırdı. Batı Şeria ve İsrail’in içindeki Filistinlilere de işgal uygulamalarına karşı protestolarını yoğunlaştırma çağrısında bulunarak, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler’i Batı Şeria ve Kudüs’teki yerleşim projelerine karşı harekete geçmeye davet etti.

Editör: Muslim Port