Bu artış, Tel Aviv’in Gazze kentindeki “Şifa Hastanesi” çevresine düzenlediği hava saldırısında altıncı gazetecinin daha şehit olmasıyla gerçekleşti.
Açıklamada, “Gazeteci Muhammed el-Halidi’nin şehit olduğu açıklandıktan sonra, onun dünkü katliamda şehit edilen 5 gazeteci meslektaşına katılmasıyla, şehit gazeteci sayısı 238’e yükseldi” denildi.
El-Halidi’nin “Sahat” platformunda gazeteci olarak çalıştığı belirtilerek, İsrail işgal güçlerinin Gazze kentindeki Şifa Hastanesi çevresinde gazetecilerin bulunduğu çadırı doğrudan hedef aldığı korkunç katliamda, altıncı şehit gazeteci olduğu ifade edildi.
Basın Ofisi, Halidi’nin; El Cezire muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka, foto muhabirleri İbrahim Zahir ve Mü’min Aliyye ile ekip yardımcısı Muhammed Nevfel’den oluşan beş gazeteciye eklendiğini belirtti.
Basın Ofisi, uluslararası toplumu, dünya genelindeki ilgili kurum ve kuruluşları, işgalci İsrail’in işlediği suçları kınamaya, onu durdurmaya, uluslararası mahkemelerde yargılamaya ve sorumlularını adalet önüne çıkarmaya çağırdı. Ayrıca, soykırımın durdurulması, Gazze’deki gazetecilerin korunması ve öldürülmelerinin engellenmesi için ciddi ve etkili baskı yapılmasını talep etti.
Tehdit kampanyaları
Öte yandan, “Sada Social” Merkezi, sosyal medya platformlarını, Filistinli gazetecilere yönelik kışkırtma kampanyalarına ve nefret söylemine izin vererek, onların Gazze’de hedef alınmasına ve öldürülmesine doğrudan zemin hazırlamakla suçladı.
Merkez, gazeteciler Enes eş-Şerif, Muhammed Kurayka, İbrahim Zahir, Mü’min Aliyye, Muhammed Nevfel ve Muhammed el-Halidi’nin, Şifa Hastanesi’ndeki basın çadırının hedef alınması sonucu öldürülmesini; uluslararası insancıl hukukun ve basın özgürlüğünün açık ihlali olarak kınadı.
Sada Social, bu platformların gerekli önleyici tedbirler almaksızın izin verdiği sistematik dijital kışkırtma kampanyalarının, gazetecilere ve genel olarak Filistinlilere yönelik suçların meşrulaştırılmasına fiilen katkı sunduğunu vurguladı; acil uluslararası soruşturma açılması ve sorumluların hesap vermesi çağrısında bulundu.
İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı soykırım savaşının ilk gününden bu yana, Şerif ve Kurayka, Gazze Şeridi’ne yönelik aralıksız bombardımanın gelişmelerini ve sonuçlarını 22 aydır aktarmayı sürdürüyordu.
Şerif, Tel Aviv’in Gazze’de yürüttüğü soykırımın sonuçlarını aktardığı için geniş çaplı İsrail tehdit kampanyalarına maruz kaldı; Aralık 2023’te Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki evi bombalanarak babası öldürüldü.
Şerif’in “X” platformundaki sayfasının yöneticileri, Nisan ayında yazdığı vasiyetini paylaştı. Şerif vasiyetinde şöyle diyordu: “Size vasiyetimdir: Filistin, Müslümanların tacındaki incidir… Mazlum çocuklarını unutmayın, Gazze’yi unutmayın ve özgürlük köprüleri olun.”
Amerikan desteğiyle İsrail, Gazze’de katliam, aç bırakma, yıkım ve zorla göç ettirme içeren bir soykırım yürütüyor. Tüm uluslararası çağrılar ve Uluslararası Adalet Divanı’nın durdurma emirlerine rağmen süren bu saldırılar sonucunda, şu ana kadar çoğu çocuk ve kadın 61.430 kişi şehit oldu, 153.213 kişi yaralandı, 11 bini aşkın kişi kayboldu, yüz binlerce kişi yerinden edildi. Ayrıca aç bırakma politikası nedeniyle aralarında 100 çocuğun da bulunduğu 217 kişi hayatını kaybetti.