Patlamada ölenlerin yakınları ve insan hakları dernekleri, BM’nin kuracağı bağımsız bir komitenin soruşturma açmasını istiyor.

Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki liman patlamasının ardından üç yıl geçmesine rağmen soruşturmadan hala bir sonuç alınamadı.

Lübnan'daki mahkemede siyasi partiler ve yargı üyeleri arasındaki çekişmeden dolayı dava dosyasında ilerleme sağlanamıyor.

Ölenlerin ailelerinin sürekli şikayetlerini dile getirmelerine rağmen Lübnan'da patlamadan dolayı şu anda tutuklu yargılanan sanık bulunmuyor. 

Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.

Patlamada 220 kişi öldü 6 bin 500 kişi yaralandı

Patlamada 220'den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 6 bin 500’den fazla kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.

Kıbrıs’tan duyulan patlama Beyrut Limanı’nın önemli bir kısmının tahrip olmasına yol açmıştı.

Yaklaşık 43 metrelik derinlikte bir büyük çukur yaratan patlama, 3,3 şiddetindeki bir depremle eşdeğer tutulmuştu.

Şehirdeki binaların önemli bir kısmının camının kırılmasına yol açan olay Beyrut’ta büyük bir kaos ortamı yarattı.

Lübnan Başbakanı Hasan Diab, patlamanın ardından 10 Ağustos’ta istifasını sunmak zorunda kaldı.

Patlama son yıllarda yaşadığı siyasi çalkantılar yüzünden ekonomisi büyük ölçüde darbe alan ülke için ilave bir yük oldu.

Yönetici kesiminin ciddi bir şekilde yolsuzlukla suçlandığı ülkede, yaşam standardı düşerken, benzin ve ilaç başta olmak üzere yaşamsal öneme sahip ürünlerde sıkıntı baş gösterdi.

Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti.

Soruşturma neden ilerlemedi?

Büyük patlamayla ilgili soruşturma bir yılı aşkın gecikmenin ardından 23 Ocak'ta yeniden başladı.

Lübnan Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uvaydat, 25 Ocak'ta liman patlamasında daha önce yargılanan tüm tutukluların "istisnasız bir şekilde" serbest bırakılmasına kararı verdi.

Siyasi güçlerin yargıya müdahalesi soruşturmayı geciktirdi mi?

Lübnan basınında çıkan haberlerde “ülkedeki siyasi güçlerin yargıya müdahalesi sonucu, soruşturmanın geciktiği” ileri sürülmüştü.

Parlamentonun, geçmişte patlamayla ilgili sorumluluğu bulunduğu belirtilen siyasetçilerin dokunulmazlığını ısrarla kaldırmaması da soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülememesinin önünde engel olarak görülüyor.

Patlamayla ilgili görevlendirilen soruşturma hakimine yönelik suçlamalarla ilgili karar vermesi beklenen mahkeme heyetinin de emekli olması yine davanın uzamasına neden olmuştu.

Sorgu hakiminin patlama sırasında hükümette sorumlu olan politikacıları ve güvenlik yetkililerini sorgulamak istemesi uzun zamandır ülkede tartışmalara neden oluyor.

Dönemin hükümetinin yetkilileri “dokunulmazlıklarını” gerekçe göstererek ifade vermeye yanaşmıyor.

Kıbrıs Türk Mukavemet Tugayı: Siyonistlere Toprak Satışının Önüne Geçilmeli Kıbrıs Türk Mukavemet Tugayı: Siyonistlere Toprak Satışının Önüne Geçilmeli

Patlamada ölenlerin yakınları BM’den yardım bekliyor

Siyasetçilerle birlikte sorgu hakiminin sorgulamak istediği Hizbullah temsilcileri de ifade vermeye karşı çıkmıştı.

Patlamada ölenlerin yakınlarının, soruşturmanın gecikmesini protesto için Beyrut’ta Adliye Sarayı önünde yaptıkları gösteriler ise sert polis müdahaleleriyle son buluyor.

Patlamada ölenlerin yakınları ve insan hakları dernekleri, BM’nin kuracağı bağımsız bir komitenin soruşturma yapmasını istiyor.