1. Seçimin Temel Sonucu Ne?
Türkiye’de özellikle belirli kesimler, Tufan Erhürman’ın, Ersin Tatar’ı açık farkla mağlup etmesini halkın mevcut statükodan memnun olmadığı ve “iki devletli çözüm” yerine yeniden “federasyon temelli” bir siyasal dil arayışında olduğunu gösterdiğini savundu. Ancak ben bu teze katılmıyorum. Evet doğru; KKTC seçmeninde bir memnuniyetsizlik söz konusu… Lakin söz konusu memnuniyetsizliğin temel çıktıları arasında Ankara’nın varlığını sorgulama eğilimi olduğunu düşünmüyorum. KKTC seçmeni Ankara ile bağların zayıflamasından ziyade KKTC’ye daha farklı ve fazla değer verilmesini istiyor. Bu bağlamda ilk bakışta adanın kuzeyindeki ekonomi parametresi göze çarpıyor. Bunun yanı sıra ada halkı; KKTC’nin fuhuş, kumar ve mafya düzeniyle de anılmasını istemiyor.
2. Halk Ne Mesaj Verdi?
Kıbrıs Türk halkı, ekonomik sıkışmışlıktan bıktığını net bir şekilde gösterdi. İlaveten milliyetçi motifler çerçevesinde siyaset yaptığını iddia eden bir kanadın bilhassa adadaki İsrail bağlantılı faaliyetler karşısında etkisiz kalması da seçmen tarafından cezalandırıldı. Biraz önce de belirttiğim üzere ada halkı; KKTC’nin fuhuş, kumar ve mafya düzeniyle de anılmasını istemediğini net bir şekilde beyan etti. Yukarıda saydığım hususlar KKTC’deki seymenlerin tamamının hem fikir olduğu hususlar olduğunu belirtmeliyim.
3. Türkiye–KKTC İlişkilerinde Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; seçim sonuçları, Ankara’nın istediği şekilde sonuçlanmadı. Ancak ben Ankara’nın bu seçim sonuçlarından gerekli mesajları aldığı ve alacağı kanaatindeyim. Bu noktada bilhassa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına ilişkin yapıcı açıklaması çok önemliydi. İlişkilerde yeni bir dönem başlayıp başlamayacağı meselesine gelirsek Türkiye’nin KKTC’ye olan ilgisi ve desteğinin daha fazla artacağını düşünüyorum. Ve Tufan Erhürman Bey’in de Türkiye kamuoyunda sanıldığı kadar Ankara ile uyumsuz bir çizgide olacağını sanmıyorum. Kısacası; Ersin Tatar Bey kadar olmasa da Tufan Erhürman Bey döneminde de uyumlu siyaset devam edecektir.
4. Federasyon Tartışması Yeniden Mi Gündemde?
Türkiye’de “Erhürman’ın zaferiyle birlikte Birleşmiş Milletler parametrelerine dayalı federasyon modeli yeniden uluslararası meşruiyet kazanacaktır” tezini savunan çok sayıda kişi var. Ama daha önce de dediğim gibi ben bunun böyle olacağını sanmıyorum. Bir kere Sayın Erhürman bir önceki CTP Adayı Mustafa Akıncı kadar radikal bir isim değil. Tufan Erhürman ile Ankara uyumlu bir siyaset izleyecektir. Kısacası; Ankara’nın dış politikada yeni bir diplomatik denge arayışına girmesini zorunlu kılacak bir durum olduğu kanaatinde değilim.
5. Ankara Bu Sonuca Nasıl Tepki Verebilir?
Türkiye, seçim sonuçlarını “saygıyla karşıladığını” açıkladı. Ve ben bu açıklamaların samimi olduğunu düşünüyorum. Tabi eğer Tufan Erhürman iki ülke arasındaki ilişkileri bozucu bir adım atarsa perde arkasında bu tablo bir rahatsızlık oluşturacaktır. Yani Erhürman’ın olası bir AB yanlısı ve federal çözümcü çizgisi, Ankara’nın dış politika ajandasında yeni bir gerilim hattı oluşturabilir.
6. KKTC İç Siyasetinde Denge Nasıl Değişti?
CTP’nin başarısı, merkez solun güçlendiğini gösteriyor. Bu, Meclis aritmetiğinde ve hükümet kurma süreçlerinde dengeleri kökten değiştirebilir.
7. Doğu Akdeniz Jeopolitiği Açısından Ne Anlama Geliyor?
Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrini temel bir esastır ve de devlet politikasıdır. “Bu sonuçla birlikte Türkiye, KKTC’deki siyasi meşruiyet desteğini kısmen kaybetmiş oldu” demek süreci doğru okuyamama anlamına gelecektir. Mavi Vatan doktrini yoluna devam edecektir.