Erbakan Hoca, Bugünkü Sıkıntılar Yaşanmasın Diye Çok Uğraştı Erbakan Hoca, Bugünkü Sıkıntılar Yaşanmasın Diye Çok Uğraştı

ESAM tarafından organize edilen 28’inci Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, başkent Ankara’da yoğun bir katılımla gerçekleşti. Yeni Bir Dünya İçin Barış, Adalet ve Merhamet temasıyla düzenlenen programda konuşma gerçekleştiren liderler, Yeni Dünya Düzeni’nin İslam ülkeleri tarafından inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Birlik ve beraberlik vurgusunun öne çıktığı programda liderler, Yeni Bir Dünya’nın mesajını verdi.

60 ülkeden 120’ye yakın İslam önderinin katıldığı programda, başta İslam coğrafyasının sorunları olmak üzere dünyanın meseleleri masaya yatırılarak, çözüm yolları üzerinde istişareler yapıldı. Green Park Hotel’de düzenlenen programa Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Bangsmoro Başbakanı Hacı Murat İbrahim, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Bülent Arınç, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, siyasi parti ve STK temsilcileri, İslami hareket liderleri ve yüzlerce vatandaş katıldı.

Programa katılamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop gönderdikleri telgrafla programın hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

KUTAN: ORTAK HEDEFLER iÇİN GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULANACAĞIZ

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan 28’inci Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin açılış konuşmasını programın ev sahibi ESAM Genel Başkanı Recai Kutan yaptı. “Dünyanın dört bir tarafından teşrif ederek bu salonda oluşturduğumuz muhteşem tabloyu mutlulukla seyrediyorum” diyerek konuşmasına başlayan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, “Mutluyum, çünkü bu salonda kalbi mazlum İslam coğrafyası için çarpanları ve insanlık âleminin saadeti için çırpınanları, çalışanları görüyorum. İslam âleminin seçkin şahsiyetleriyle böylesine önemli bir toplantıyı düzenlemek ESAM için büyük bir onurdur. İki gün sürecek olan kongremizde İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu birlikte değerlendireceğiz. Meydana gelen hadiseleri birlikte inceleyeceğiz. İslam dünyasında meydana gelen değişim ve gelişmeler çerçevesinde meseleleri tartışacak, ortak hedefler ve çözümler konusunda görüş alış verişinde bulunacağız. Medeniyetimizin yeniden inşasına yönelik ortak adımlarımızı belirlemeye çalışacağız. Ülkelerimizin ve yeryüzünün imar ve ıslahı için Müslümanlar olarak üzerimize düşen görevlerimizi nasıl yerine getireceğimiz hususunda görüş ve önerilerimizi paylaşacağız” dedi.

KARAMOLLAOĞLU: 402 YERDE ÇATIŞMA VAR

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a teşekkür ederek konuşmasına başladı. Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin ilk hamisinin Erbakan Hoca olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin bu yılki ana konusu, ‘Yeni Bir Dünya İçin; ‘Barış, Adalet, Merhamet.’ Bunlar aynı zamanda insanlığın en fazla ihtiyaç duyduğu evrensel değerlerdir. Bugün küresel ölçekte birçok krizden bahsediliyor; iktisadi kriz, siyasi kriz, iklim krizi, finans krizi, banka krizi, borsa krizi vs. Hayır, bugün dünya çok daha önemli bir krizle karşı karşıyadır; o da, insanlık krizidir. Adalet krizidir, merhamet krizidir. Adalet olmadan barış, merhamet olmadan da sağlıklı işleyen adalet olmaz. Sadece BM verilerini dikkate alsak dahi bugün dünya genelinde tam 402 yerde çatışma, iç savaş veya karışıklık var. Maalesef bunların 360’ı İslam coğrafyasına ait bölgeler. Onlarca yıldır Afganistan’da, Filistin’de, Keşmir’de ve son yıllarda Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Arakan’da her gün yüzlerce insan kadın, yaşlı, çocuk can veriyor. Savaş ve işgaller yüzünden 71 milyon insan evini, yurdunu, ülkesini terk etmiş durumda. Şu an biz bu toplantıyı yaparken; yaklaşık 250 milyon çocuk savaş ve çatışma ortamının içinde bulunuyor. Son 10 yılda 2.5 milyondan fazla çocuk bu çatışmalarda hayatını kaybetti. 15 milyondan fazla çocuk ise yaralandı ya da sakat kaldı. Soruyorum; böyle bir dünyada barıştan, huzurdan bahsedilebilir mi?” diye konuştu.

ASİLTÜRK: İNANIYORSANIZ ÜSTÜN GELECEK OLAN SİZLERSİNİZ

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ise yaptığı konuşmada, “Ben bugün İslam âleminin içinden geçtiği sebepleri ayetlerle anlatmaya çalışacağım. Müslümanlar kâmil mümin olmadıkları için yaşadıkları bu bela ve musibetlerin içine düştüler. Günümüz Müslümanları Allah’tan uzaklaştılar, öyle olmasalardı Allah mutlaka onları içine düştükleri durumdan kurtarırdı. Günümüzde kâfirlerin müminlere galip geldiği görüntüsü var. Allah ne diyor; ‘Gerçekten inanıyorsanız üstün gelecek olan sizlersiniz” dedi. “Eğer Müslümanlar kâmil müminler olsalardı, Allah diğer milletlerin, onların üzerinde herhangi bir hâkimiyet kurmalarına izin vermezdi” diyerek konuşmasını şu şekilde noktaladı: “Günümüz Müslümanları kâmil îman sâhibi olsalardı, Allah C.C. onları hor ve hakir durumda bırakmayacağını Âli İmran Sûresi 176. Ayet’inde şöyle bildiriyor: ‘Allah, pisi temizden ayırıncaya kadar, müminleri içinde bulunduğunuz şu (sıkıntılı) durumda bırakacak değildir.’ Yine Allah C.C., her durumda kâfirlere karşı Müminlere yardım edeceğini Enfal Sûresi’nin 19. Ayet’inde: ‘Muhakkak ki Allah müminlerle beraberdir’ diyerek teminat altına almış. Bugünün Müslümanlarının önemli bir kısmı, dünya ve âhiret saâdetini teminat altına alacak olan, Allah’ın bu destek ve yardım vadini bir tarafa bırakarak, dünyayı âhirete tercih etmişler ve Batılılar gibi yaşamaya özen gösteriyorlar. Müminde bulunması gereken, Allah’a teslimiyet ve O’nun emir ve yasaklarına itaattir. Bu hâl, müminlerin yaşayışına uygun değil, Kur’ân-ı Kerîm’de âkibetleri bildirilen kavimlerin hallerine uygun görünüyor. Öyleyse içine düştüğümüz bu üzücü durumdan kurtulmak istiyorsak, geçmişte yaşadığımız gibi, tekrar Allah’a tam teslim olarak yaşamaya çalışmalı ve etrafımızdaki insanları da bu güzellikleri yaşamaya çağırmalıyız. Başka bir yol yoktur.”

MÜSLÜMANLAR ARASINDA ANLAYIŞ FARKI ORTADAN KALKMALI

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nde alınacak kararların takip edilmesi gerektiğinin altını çizerek konuşmasına başladı. ESAM’ın çok güçlü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyleyen Arınç, “ESAM, Erbakan Hocamızın öngörüsü ve desteği ile kurulmuştur. 50 yıldır Türkiye’nin en önemli sivil kuruluşlarındandır. 28 yıldır bu hizmet sürüyorsa burada ESAM’ı tebrik etmek lazım. Recai Kutan’ın yol gösteren konuşması çok önemli. Erbakan Hocam bu tür toplantılarla ilgili ‘Biz sadece buraya konuşmak için değil, buraya neticelendirmek için geliriz’ derdi. Yemen bombalanıyor. Yemen yok oluyor. Kim bombalıyor hemen yanındaki Müslüman ülkeler yapıyor. Keşmir’in ilhak kararına sadece Türkiye sesini çıkardı. Müslümanlar arasındaki anlayış farkları nasıl bizi birimize düşman ediyor. Müslümanlık kelime-i şahadet ile bitmiyor, kelime-i şahadetle başlıyor. İşlerimizin Müslüman’ca olması gerekiyor. Müslümanlar olarak siyasetle geleceğiz. Ve böylelikle doğru işler yapacağız” şeklinde konuştu.

İSLAMİ HAREKETLERİ BİR ARAYA GETİREN BİR ŞEMSİYE OLDU

Filistin İmar Platformu Kurucu Başkanı Allan Bilal, “Erbakan Hoca İslam ülkelerini bir araya getirmek için sürekli kafa yoruyordu. Ve bunun neticesinde ESAM’ın üstlenmesiyle böyle bir program tertip edildi. İslam liderleri hepsi bir araya geldi. Şu andaki arkadaşlarımız inşallah bunu amacına ulaştıracaktır. İslami hareketleri bir araya getiren bir şemsiye haline geldi. Burası sadece konuşma ve tartışmalardan ibaret kalmadı, özel çalıştaylar ve konferanslar, komisyonlar hazırlandı. Ve bunlar kitaplar haline getirilerek dünyanın her tarafındaki İslami hareketlere dağıtıldı. Burada yapılan çalışmalar sadece iç politik meseleler değildir, bu tamamen İslami ve Müslümanları bir araya getiren bir toplantıdır” dedi.

BİRBİRİMİZİ DİNLEMELİ VE ANLAMALIYIZ

Güney Afrika Jamaat Partisi Genel Başkanı Ganief İbrahim, “Her Müslüman’ın zihninde yer edinmesi gereken bir husus, Mescid-i Aksa’ya bakarken, hepimizi birleştiren noktalara dikkat etmemiz gerekir. Bütün Müslümanların Yeni Bir Dünya Düzeni için bir araya gelmesi lazım. Bizler İslam medeniyetinin yeniden yaşanmasını istiyoruz yeni düzende. Bizler Yeni Bir Dünya Düzeni kurmak istiyorsak, modern bir düzen istiyorsak çok kısa bir süre sonra bir siber medeniyetinin gelmekte olduğunu görmemiz gerekiyor. Gençlerimiz bu siber medeniyetine ne kadar hazır bunu görmek lazım. Yeni bir yol haritası hazırlamamız gerekir. Bu yol haritasında Afrika’yı göz ardı etmememiz gerekir. Afrika yeteri derecede temsil edilmeden nasıl bir yeni düzen kurabiliriz. Müslüman nüfusun büyük bir çoğunluğu Afrika’da yaşıyor çünkü. Birbirimizi dinlemeli ve anlamalıyız” diye konuştu.

İSLAM COĞRAFYASINDAKİ ŞİDDET TEK MERKEZDEN İDARE EDİLİYOR

Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “İslam coğrafyasında yaşanan bütün bu şiddet tek bir merkez tarafından idare edilmekte ve Müslüman topluluklar rahatsız edilmektedir. Fas’tan Endonezya’ya kadar bütün İslam coğrafyası dizayn edilmek isteniyor. Bunu da artık saklama gereği bile duymuyorlar. Büyük Ortadoğu Projesi adı altında bir kısmına ambargo, bir kısmını öldürecekler, bir kısmında çatışma çıkaracaklar. Bunlar artık sır değil. Bunların hepsini artık biliyoruz. Peki, bunu nasıl engelleyeceğiz, nasıl düzelteceğiz? Bu sadece siyasilerin çözeceği bir problem değil, toplumun bütün katmanlarının elini taşın altına koyması gerekiyor. Bu tür programlar yaparken, bunun alt komisyonlarının da yapılması gerekiyor. Kültür, sanat, teknoloji, ekonomik, sağlık vs. gibi her alanda komisyonların kurulup bir işbirliğinin tesis edilmesi gerekiyor. Bu kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

BİR ARAYA GELİRSEK BATI’DAN KURTULURUZ

Afganistan Islah Cemaati Genel Başkanı Muhammed Khanatifi, “Müslümanlar liderleri ve evlatlarıyla gurur duyarlar. Böylesine bir topluluk altında bütün dünyaya barış, adalet ve merhamet mesajını paylaşacağız. Bizler bir bütün olarak capcanlı diri bir ümmetiz. Müminler birbirlerinin kardeşleridir. Bizim ümidimiz Batı’dan kurtulmaktır. Biz bu kardeşliğimizi pekiştirerek bir araya gelebilirsek göreceksiniz Batı’nın boyunduruğundan kurtulacağız. Bizim kendi iç sorunlarımızı bitirip, birlik ve beraberliği sağlamamız lazım. Bugün Suriye’den, Afganistan’dan Irak’tan, Libya’dan bahsettiğimizde göreceğiz ki hepsinde bir savaş var. Bizim Müslümanlar olarak kardeşlerimize el uzatmamız lazım. İslam dünyasında barışın sağlanması Batı’nın çıkarlarını olumsuz etkileyecektir. Dolayısıyla Müslümanların çıkarlarını da olumlu etkileyecektir” dedi.

TEŞHİSİ KOYUP TEDAVİ YÖNTEMLERİ BULMALIYIZ

Libya Vatan Partisi Genel Başkanı Abdulhakim Belhaj, “Başta Erbakan Hoca ve dava arkadaşları böyle bir projenin mimarı oldular. Bugün bu toplantı onun neticesinde ortaya çıktı. Bizler şifayı arayan ümmetiz. Organizasyonu düzenleyen arkadaşların belirlediği tema gerçekten çok önemli. Bizler risalet sahibiyiz, bizim bir mesajımız var. Emin ve güvenilir olmalıyız. Bu toplantıda öncelikle durumumuzu teşhis etmeliyiz. Ve bu teşhis üzerine tedavi etmeliyiz. İslam ülkeleri bugün zor bir dönemden geçiyor. Biz de bu sorunların nedenlerini ortaya koymalıyız” dedi.

İNANCIMIZA, AHLAKIMIZA SALDIRIYORLAR

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, dünyanın yeni bir gayya çukuruna doğru sürüklendiğini dile getirerek, “Neoliberal emperyalizm kendi çekim alanına dâhil ettiği her şeyi dönüştürüp ifsad ediyor. Kültürel emperyalizm bizi geleneklerimizden, inançlarımızdan, kültürümüzden uzaklaştırıyor. İnanca ahlaka, ontolojiye, aileye, kültüre, fıtrata saldırıyor. Bugün insanlığın dünyada şu 3 temel prensibin hâkim kılınmasına ihtiyacı vardır. Barış, adalet ve merhamet. Dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu bu şeyi dünyaya hâkim kılacak olan Müslümanlardır. Müslümanlar olarak bu gidişe dur demek birinci vazifemizdir. Ancak bunu yaparken İslam dünyasının 2 büyük krizini aşmamız gerekmektedir. Bunlardan biri epistemik, diğeri yönetsel krizdir. Epistemik kriz, Batı paradigmasının ürettiği bilgi, yöntem ve kültür karşısında etkisiz kalmamıza neden olmaktadır. Yönetsel kriz ise ahlaki çürümeye, fakirliğe, cahilliğe, kaynakların israfına neden olmaktadır. Bu krizi aşmayı ve dünyayı yeniden kurmayı başarabiliriz” diye konuştu.

DOĞU TÜRKİSTAN’I UNUTMAYALIM

İHH Başkan Vekili Hüseyin Oruç, “Konuşmama bir hatıramla başlamak istiyorum; Bangsmoro Başbakanı Hacı Murat İbrahim’le ilgili. Geçen yıl Moro’da referandum vardı. Ancak Hacı Murat İbrahim Bey ESAM’ın daveti üzerine Türkiye’ye gelmişti. Ben böyle bir dönemde neden geldin diye sorduğumda ‘1984’de bir ay boyunca Erbakan Hoca’nın evinde misafir oldum. O zaman Erbakan Hoca bana dedi ki; ‘Ne zaman çağırsak gel’ demişti. Ben de o günden sonra ne olursa olsun çağrı olduğunda gelmeye çalışıyorum. Bizler de bu çağrı üzere geldik. Çağrımız Doğu Türkistan için olacak. Doğu Türkistan’da çok zor durumdayız. Konuşamadığımız, elimizi uzatamadığımız bir yerdeyiz. Bugünkü toplantımızın merkezine Doğu Türkistan’ı koymayı teklif ediyorum” dedi.

DİNİMİZ VE VATANIMIZI KORUMAK İÇİN MÜCADELE BAŞLATTIK

Bangsmoro Başbakanı Hacı Murat İbrahim, “Bangsmoro Özerk Hükümeti Başbakanı olarak sizlere hitap ediyorum. Bugün 50 yıllık bir mücadelenin meyvesini görmektesiniz. Bildiğiniz gibi Bangsmoro Güney Filipinler’de yer alan bir bölge. Aynı zamanda Müslüman’ız. Bizler resmi olarak Bangsmoro halkı olarak tanımlanmaktayız. Bizler hem İspanyollara hem de Amerikalılara karşı Müslümanlığımızı vatanımızı koruduk. Bizler Filipinler’in bir parçası olmadığımızı dile getirdik ve 1968 yılında karşı koymaktan başka çaremiz olmadığından kendi dinimizi, vatanımızı vatandaşlarımızı korumak için mücadelemizi başlattık” dedi. Başbakan Hacı Murat İbrahim konuşmasına şöyle devam etti: “1984 yılında ilk defa Türkiye’ye geldim. Ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’la o zaman tanıştım ve onunla sürekli irtibatımız devam etti. Ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, bu müzakere sürecinin bir parçasıydı en başından beri. Ve nihayet Güney Filipinler’de Müslümanlar olarak Bangsmoro Özerk Hükümeti’ni kurduk. Bizler şimdi de bu dönüşümü nasıl gerçekleştirebileceğimiz üzerinde çalışıyoruz. 50 yıllık bir devrimin üzerine bir hükümet kurduk. Bu yüzden başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerinin desteğine ihtiyacımız var. Şimdi Türkiye’de eğitim gören 150’den fazla öğrencimiz var. Demokrasinin güçlenmesi için Türkiye’nin desteğine her zaman ihtiyacımız var. Aynı zaman STK’ların da desteğine ihtiyacımız var. Özellikle bölgemizde maden kaynakları çok zengin onun için başta Türkiye’deki yatırımcılar olmak üzere diğer bütün İslam ülkelerine davette bulunuyorum. Her zaman davamızın arkasında durmaya devam edeceğim.”

İSLAM ÜMMETİ TEKRAR LİDERLİĞİ ELE GEÇİRMELİDİR

Filistin Hamas Hareketi Sözcüsü Sami Ebu Zuhri; “Bu toplantı son derece önemli. Çünkü ümmetin sorunlarına çözüm bulmak için düzenlendiğini düşünüyorum. Bu toplantı vesilesiyle bütün ümmetin sorunları olduğu gibi Filistin meselesinin de masaya yatırılmasını önemli görüyorum. Filistin halkı İsrail’in zulümlerine rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Ve yeteneklerini geliştirmeye özen göstermiştir. İslam ümmeti lider bir ümmettir ve bu liderliği tekrar ele geçirmelidir. İsrail’in suçları asla Filistin halkının azmini kıramayacaktır. İslam ülkelerine davette bulunuyoruz, Filistin ve Kudüs özgür olana kadar.”

İSLAM ÜLKELERİ CİDDİ SORUN YAŞIYOR

FAS Tevhid ve Islah Hareketi Genel Başkanı Abdurrahim El Seheyhi, “Türkiye’nin ortaya çıkardığı D-8 projesi çok önemliydi. Bunun kurucusu da Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca idi. Onu da rahmetle anıyorum. Pek çok Müslüman ülke birçok ciddi sorunla karşı karşıya kaldı. Bizim gerek kendi aramızda gerekse de başka topluluklarla ilgili ilişkilerimizde barış, adalet ve merhameti düstur edinirsek eminim bütün sorunların üstesinden geliriz.”