Amerikan kamuoyunda tartışmalara neden olan kararnamenin sonucu olarak Yahudilere karşı ayrımcılık "temel insan haklarının ihlali" şeklinde nitelendirilecek. Bu da özellikle etnik ayrımcılığa karşı yürürlükte olan yasaların antisemitizm suçlamalarına da uygulanabileceği anlamına geliyor.
Yahudi Karşıtı Okullara Devlet Desteği Kesilebilecek
Başkanlık kararnamesi ABD'de bazı üniversitelerde başlatılan İsrail hükümetine karşı boykot hareketi sonrasında geldi. Hareketin bu üniversitelerde bulunan Yahudi öğrencilerin dışlanmasına neden olduğu ileri sürülüyordu.
ABD'deki yasalar, etnik grup veya milliyet ayrımcılığı yapan okul ve üniversitelere devlet yardımının kesilmesine izin verirken din ayrımcılığı durumunda bu imkanı sunmuyor. Yahudiliğin bir etnik grup olarak nitelendirilmesi, özellikle boykotun yürütüldüğü üniversitelere yardımın kesilmesini mümkün kılıyor.
Kararname Amerikan Kamuoyunu İkiye Böldü
Trump'ın Yahudi kökenli damadı ve başdanışmanı olan Jared Kushner'in fikriyle hazırlandığı belirtilen söz konusu kararname ülkede tartışmalara yol açtı.
Bazı taraflar Trump'ın bu kararından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, bazıları da kararnamenin "ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı" olduğunu belirtti. İddialara yönelik cevap niteliğinde bir köşe yazısı kaleme alan Kushner, kararnamenin Yahudiliği bir milliyet olarak nitelendirmediğini savundu.
'Antisemitik Canavarları Kahredeceğiz'
Kararname, Yahudilerin dini bayramı Hanukah için Beyaz Saray'da düzenlenen kutlama sırasında imzalandı.
Başkan Trump etkinlik sırasında yaptığı konuşmada, New Jersey eyaletindeki bir Yahudi marketinde yaşanan silahlı saldırıyı hatırlatarak, "Ne zaman ve nerede olurlarsa olsunlar antisemitik canavarları kahredeceğimize yemin ediyorum." ifadesini kullandı.
İsrail’in başkentini Kudüs olarak tanıma ve Golan Tepeleri'nde İsrail’in egemenliğini tanıma kararlarını anımsatan Trump, “Bunların hangisi daha önemli diye sordum. İran ile nükleer anlaşmadan çıkmanız hepsinden daha önemlidir dediler.” şeklinde konuştu.
