Konuya dair konuşan isimler, Mısır'daki idam kararlarını durdurma adına İslam coğrafyasının halkının ve özellikle yöneticilerinin harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

Hizbullah: Aruri Suikastine 'İlk Cevap Olarak' İsrail'e 62 Roket Attık Hizbullah: Aruri Suikastine 'İlk Cevap Olarak' İsrail'e 62 Roket Attık

Mısır'da İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) mensuplarına yönelik sistematik mezalim sürerken son gelen haber endişeleri artırdı. Mısır kaynaklarından edinilen bilgiye göre Mısır'da Yargıtay, Rabiat'ul Adeviyye Meydanı'ndaki darbe karşıtı protestolarla ilgili davada nihai kararı verdi. Buna göre aralarında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ile Müslüman Kardeşler (İhvan) liderlerinden Safvet Hicazi'nin de olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam cezası onandı. Söz konusu karar uluslararası toplumda da yankılanırken konuya ilişkin olarak önemli açıklamalarda bulunuldu. Milli Gazete'nin 'Mısır'daki idam kararlarını durdurma adına neler yapılmalı?' sorusunu yönelttiği isimler önemi ifadeler kullandı.

'Her An İdam Edilebilirler'

'Mısır'daki idam kararlarını durdurma adına neler yapılmalı?' sorusunu yönelttiğimiz Avukat Gülden Sönmez de, Mısır'da büyük bir kıyım ve yok etme ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, başta Türkiye olmak üzere bütün devletlerin, bütün sivil toplum kuruluşlarının ve bütün uluslararası mekanizmaların Sisi rejimine baskı yapması gerektiğini söyledi. Halkların da Sisi yönetimine yönelik protesto eylemleri yapmalarının önemli olduğunu vurgulayan Sönmez, 'Mısır'daki darbe sonrasında binlerce sivil, askeri mahkemede yargılandı. OHAL mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemelerde düzmece dosyalar, çocuklar da dahil olmak üzere insanlara işkence ile kabul ettirildi. Bin beş yüzden fazla kişi hakkında idam kararı verildi. Çok sayıda kişi idam edildi. Mısır'da önde gelen isimlerden Muhammed el-Biltaci ve Safvet Hicazi her an idam edilebilir. Her an idam edilebilecek başka isimler de var. Bu olayın vahameti çok büyük.

Büyük bir insan hakları ihlali söz konusu.' diye konuştu.

'Adım Atmaya Ve Karşı Durmaya Davet Ediyoruz'

Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği Başkanı ve Dünya Müslüman Âlimler Birliği Türkiye Temsilcisi Abdulvahap Ekinci, Mısır'da onanan idam kararlarına ilişkin olarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Ekinci, Mısır'da onanan idam kararlarının düzmece deliller üzerine oturtulduğunu ve Mısır'da temel insan haklarının yok sayıldığını da dile getirdi. 12 kişi hakkında idam, 32 kişi hakkında ise müebbet hapis cezası veren Mısır askeri yönetimini kınadıklarını belirten Ekinci, 'Gerek Mısır'da gerekse dünyanın diğer bölgelerinde insan haklarını çiğneyen ve insanların hak aramasını en acımasız şekilde cezalandıran yönetimlere karşı tüm duyarlı kesimleri, insan hakları derneklerini, sivil toplum kuruluşlarını ve insan hakları mahkemelerini tepki göstermeye, adım atmaya ve karşı durmaya davet ediyoruz' ifadelerini kullandı. Abdulvahap Ekinci, Mısır'daki hukuksuzluk karşısında cılız bir ses çıkmasının insanlığın geleceği ve onuru için son derece utanç verici ve ümit kırıcı olduğunu da sözlerine ekledi.

'Harekete Geçmesi Gereken İslam Ülkelerinin Liderleri ve Halklarıdır'

Mısır'da onanan idam kararlarına dair konuşan Millî Gazete yazarı Abdülaziz Kıranşal ise aralarında İhvan-ı Müslimin liderlerinden Muhammed el-Biltaci ile Safvet Hicazi'nin de bulunduğu 12 Müslüman hakkında verilen idam cezasının Müslümanların emperyalizme, Siyonizm'e ve zulme karşı direniş kültürünün ve uzun yıllar boyunca elde edilen tecrübe ve birikiminin baltalanması adına atılan bir adım olduğunu kaydetti. Hasan el-Benna'nın şehadet ve çile medresesinden yetişen ve ondan sonra bayrağı devralan yiğitlerin bütün hayatının direniş ve mücadeleyle geçtiğini dile getiren Kıranşal, 'Hareket geçmesi gereken ellerinde her türlü imkan bulunan İslam ülkelerinin liderleridir. İslam ülkelerinin liderleri eğer idama mahkûm edilen bu Müslümanlara yardım etmek istiyorlarsa sözleriyle ve kınamalarıyla değil, oturdukları koltukların gerektirdiği bütün imkanlarla yardım etmek zorundadırlar. Harekete geçmesi gereken Müslüman halklardır. Sivil toplum örgütleri de bir çağrıda bulunacaklarsa zalim Sisi'ye değil, İslam ülkelerinin liderlerine seslenip bu zulümlerin ve idamların durdurulması için hukuki, siyasi, diplomatik ve ekonomik bütün imkanların harekete geçirilmesi için çağrı yapmak zorundadır.' dedi.

milli gazete