Muslim Port Haber Merkezi

Araştırmaya göre, bu ülkeler arasında Azerbaycan, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan yer alıyor.

Guardian gazetesinde yer alan bir şema, 2018 yılında Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayetiyle bağlantılı olarak nişanlısı Hatice Cengiz ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın da telefonlarına bu casus yazılımın yüklenmiş olabileceğini gösteriyor.

Pegasus yazılımı, son yıllarda farklı konularla da gündeme gelmişti. Özellikle Kaşıkçı cinayetinde, üzerinde çalıştığı bir projenin, temasta olduğu bir başka Suudi muhalifin telefonunun bu yazılımla ele geçirilmesiyle Suudi makamları tarafından öğrenildiği ve öldürülmesinde bunun rol oynamış olabileceği iddia edildi.

Pegasus Nedir?

Pegasus, İsrailli NSO şirketi tarafından geliştirilen çok gelişmiş bir casus yazılım. Bu yazılımın varlığı ilk olarak Ağustos 2016'da ortaya çıktı.

Yazılımın telefona yüklenebilmesi için başvurulan yöntemlerden birisi "sahte link gönderme."

Hedef olan kişinin cep telefonuna meşru bir kurumdan gelmiş gibi bir link gönderiliyor. Bu, genellikle kargo veya gönderi takibi oluyor. Kullanıcı bu linke tıkladığında yazılım cep telefonuna yükleniyor.

Son yapılan araştırma yazılımın çok daha geliştirildiğini ve daha kolay bir yöntemle de hedefteki telefona yüklenebildiğini ortaya koydu.

Bunun için yazılım ve işletim sistemlerindeki güvenlik açıkları kullanılıyor. Bu açık kullanılarak sahte bir arama ya da gönderi uyarısıyla telefona sızılıyor.

Bu yöntemde genellikle iMessage, Viber, FaceTime, WhatsApp gibi popüler sohbet programları tercih ediliyor. Hedef olan kişi, çoğu zaman telefonuna bu zararlı yazılımın yüklendiğinden haberdar olmuyor.

Kıbrıs Türk Mukavemet Tugayı: Siyonistlere Toprak Satışının Önüne Geçilmeli Kıbrıs Türk Mukavemet Tugayı: Siyonistlere Toprak Satışının Önüne Geçilmeli

Yazılım telefona yüklendikten sonra ise telefondan yapılan tüm konuşma ve yazışmalar saldırıyı yapan merkez tarafından izlenmeye başlıyor.

Ayrıca lokasyon takibi yapılabiliyor, klavye hareketleri izleniyor.

Dahası kamera ve mikrofona da uzaktan müdahale edilebiliyor. Böylece kişinin bulunduğu ortamdan haberi olmadan dinleme ve izleme yapılabiliyor.

Bir ABD istihbarat kuruluşunda eskiden siber mühendis olarak görev yapan Timothy Summers, gazetecilere yaptığı açıklamada, Pegasus'u "çok korkunç bir yazılım" olarak tanımladı.

Summers, "Gmail, Facebook, WhatsApp, FaceTime, Viber, WeChat, Telegram ve Apple'ın kendi mesajlaşma servisi, e-posta uygulamaları ve diğer yazılımları (güvenlik açığı bulmak için) tarayabiliyor. Bütün bu programları düşündüğünüzde tüm dünyayı izleyebilirsiniz. NSO'nun eksiksiz bir istihbarat kuruluşunun hizmetlerini bir servis olarak sunduğu çok açık" dedi.

Siyonist Şirket Siber Silah Olarak Kullanılıyor

NSO, geçmişte İsrail istihbarat servisinde görev yapmış üç kişi tarafından 2010 yılında kuruldu.

Şirketin genel merkezi İsrail'in başkenti Tel Aviv yakınlarında Herzliya bölgesinde bulunuyor.

NSO, web sitesinde faaliyetlerini "terör ve suçun önlenmesi ve soruşturulmasına yönelik teknoloji geliştirmek" olarak tanımlıyor.

Şirketin hisselerinin bir bölümü 2019 yılında el değiştirdi ve bu satışla birlikte toplam değeri de 1 milyar olarak hesaplandı. Şirketin 2020'deki geliri 243 milyon dolar oldu.

New York Times gazetesinde 2016 yılında yayımlanan bir habere göre, 10 telefonluk Pegasus yazılım paketinin fiyatı 650 bin dolar. Ayrıca 500 bin dolarlık da bir kurulum ücreti var.

Ancak aradan geçen zaman içerisinde hem yazılımın geliştirildiği hem de fiyatının değişmiş olabileceği belirtiliyor.

Pegasus, İsrail hükümeti tarafından bir siber silah olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle de satışı yalnızca devletlere yapılabiliyor. NSO da Pegasus'u şahıs ya da kurumlara değil, sadece devletlere sattığını söylüyor.

Araştırmayla ilgili NSO'dan yapılan açıklamada, araştırmaya imza atan kurumların "kaynaklarının güvenilirliğiyle ilgili ciddi kuşkular doğuran temelsiz teorilerden oluşan iddiaları kesin bir dille reddettiklerini" söyledi.

NSO ayrıca, geliştirdikleri yazılımın Kaşıkçı cinayetiyle hiçbir ilgisi olmadığını belirterek, kendisinin ya da aile üyelerinin telefonlarına bu yazılımla saldırı düzenlenmediğini aktardı.

Şirketin açıklamasında, "NSO, yaptığı incelemeler sonucunda bu yazılımı satmaya karar verdiği devletlere sattığı sistemleri işletmez ve müşterilerinin hedeflerine dair verilere de erişimi olmaz" dedi.

Cemal Kaşıkçı Cinayeti İle de Gündem Olmuştu

Pegasus, kısa bir süre önce bir olayda daha gündeme geldi. Cemal Kaşıkçı cinayeti.

Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve medya organları, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'daki muhaliflerin sosyal medya kısıtlamalarını aşmalarına yardımcı olmak için ABD sim kartı taşıyan telefonlar satın alıp, bu kişilere ulaştırmayı öngören bir proje üzerinde çalıştığını öne sürdü.

Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili çekilen "The Dissident" adlı belgeselde de yer verilen bu iddiaya göre, Kaşıkçı'nın bu proje için birlikte çalıştığı Kanada'da yaşayan bir Suudi muhalifin telefonuna Suudi Arabistan devleti tarafından Pegasus yüklendi.

Böylece Suudi yönetiminin projeden ve Kaşıkçı'nın oynadığı rolden haberde olduğu iddia edildi.

10'dan Fazla Ülkedeki Yüzlerce Gazeteci, Siyasi ve Aktivistin İzlendiği İddia Ediliyor

İsrail şirketinin geliştirdiği casus yazılımın, bazı otoriter devletler tarafından kullanıldığı ve aralarında aktivistler, gazeteciler, iş insanları ve siyasetçilerin bulunduğu çok sayıda kişinin hedef alındığı iddia ediliyor.

Veri sızıntısı sonucu başlayan araştırma, The Washington Post, the Guardian ve Le Monde'un de aralarında olduğu 16 medya kuruluşu tarafından gerçekleştirildi ve haberleştirildi.

Sızıntının 50 binden fazla cep telefonu numarasını kapsadığı belirtiliyor.

Araştırmaya katılan medya kuruluşlarından The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, küresel olarak hedef alınan gazeteciler arasında, CNN, The New York Times, Al Jazeera, Le Monde, Bloomberg gibi kuruluşlarda çalışan isimler de yer alıyor.

Washington Post gazetesi, 50 ülkeden 1000 numaranın sahiplerinin belirlenebildiğini aktarıyor. Bu listede Arap kraliyet ailelerinin üyeleri ile 65 iş insanı, 85 aktivist, 189 gazeteci ile aralarında devlet başkanlarının da olduğu 600'den fazla siyasi yer alıyor.

Numaraların ait olduğu kişiler üzerinde yapılan araştırma, listenin toplam 10 ülke üzerinde yoğunlaştığını gösteriyor. Bu ülkeler; Azerbaycan, Bahreyn, Macaristan, Hindistan, Kazakistan, Fas, Ruanda, Meksika Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri.

Suudi Arabistan'ın söz konusu yazılımı, İstanbul'daki konsolosluğunda öldürülen Cemal Kaşıkçı cinayetinde de kullandığı iddia ediliyordu.

Kaşıkçı'nın bir grup arkadaşı, NSO şirketine İsrail ve Kıbrıs'ta dava açmıştı.

Şirket, muhalif isimleri hedef almakta Suudi Arabistan'a yardım etmekle suçlanıyordu.

NSO Group tarafından geliştirilen yazılım, hedef alınan kişinin telefona cevap vermesi halinde dahi yüklenebiliyor.

İsrail'de Hükümetin Pegasus'a Karşı Harekete Geçtiği İddia Edildi

İsrailli teknoloji şirketi NSO Grup'un geliştirdiği Pegasus casus yazılımıyla on binlerce kişinin cep telefonlarına sızıldığına yönelik iddialar sonrası İsrail yönetiminin harekete geçtiği iddia edildi.

Süreci yakından takip eden güvenilir iki kaynağa dayandırılarak verilen haberde, İsrail hükümetinin, Pegasus'a yönelik iddiaları araştırmak üzere bir birim kurduğu belirtildi. Farklı bakanlıklarda görev yapan isimlerden oluşacak ekipte, Savunma Bakanlığı'ndan üst düzey yöneticiler, gizli servis yetkilileri ve diplomatların yer alacağı bilgisi verildi.

Söz konusu birimin doğrudan Başbakan Naftali Bennett'e bağlı olan Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından koordine edileceği bildirildi. Ancak casus yazılım Pegasus'a yönelik bir ihracat sınırlaması getirilmeyeceği tahmin ediliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İsrail Başbakanından, 'Casus Yazılım'la İlgili Açıklama İstedi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, İsrail merkezli "NSO Group" şirketinin ürettiği "Pegasus" isimli casus yazılım konusunda İsrail Başbakanı Başbakanı Naftali Bennett'ten resmi açıklama istediği belirtildi.

İsrail Kanal 12 televizyonunun haberine göre, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Bennett telefonda görüştü.

Görüşmede, Macron'un Bennett'e konuyla ilgili duyduğu rahatsızlığı ifade ettiği ve resmi açıklama istediği kaydedildi.

Bennett ise Macron'a konunun en üst düzeyde soruşturulacağı ve istenen sonuçların yakında açıklanacağı sözünü verdi.

Bennett ayrıca, söz konusu olayın kendi başbakanlığı döneminden önce gerçekleştiğini ve mevcut hükümetin bu olayı basında yer alan haberlerden öğrendiğini dile getirdi.

NSO'dan Açıklama

NSO'nun üst düzey bir yetkilisi Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Size Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un hedef olmadığını garanti edebilirim" şeklinde konuştu. NSO, "kötü niyetli ve iftiracı" bir kampanyanın kurbanı olduğunu öne sürerek, artık medyanın sorularına yanıt vermeyeceğini vurguladı. NSO, "listede telefon numaralarının bulunmasının numaraların sahibi kişilerin mutlaka Pegasus ile izlendiği anlamına gelmediğini" belirtti.

Dünya genelinde cep telefonları hedef alınan gazeteci, muhalif ve siyasetçiler arasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da olduğu iddia edilmişti. Uluslararası Af Örgütü ve farklı ülkelerden basın kuruluşlarıyla birlikte yapılan ortak araştırmada yer alan Paris merkezli medya kuruluşu Forbidden Stories, Macron'a ait bir cep telefonunun da listede olduğunu duyurmuştu.

Forbidden Stories'in Başkanı Laurent Richard, Macron'a ait bir telefon numarasının listede yer aldığını ancak telefona gerçekten sızılıp sızılmadığının henüz netlik kazanmadığını belirtmişti.

Listede şimdiye kadar 14 devlet ve hükümet başkanına ait numara tespit edildi. Listede eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Fas Kralı 6. Muhammed ve yakın çevresi ve Pakistan Başbakanı İmran Han da yer alıyor. Fas ve Fransa hükümetleri iddiaların soruşturulacağını açıkladı.

Yankı Uyandıran "Casus Yazılım'

İngiliz gazetesi Guardian'ın haberinde, 17 medya kuruluşu tarafından yürütülen araştırmada NSO Group'a ait casus yazılımın küresel çapta yaygın ve kötü amaçlar için kullanıldığı ileri sürüldü.

Bahreyn, Kazakistan, Meksika, Fas, Azerbaycan, Ruanda, Suudi Arabistan, Macaristan, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere en az 10 hükümetin NSO Group'un müşterisi olduğu iddia edildi. Casus yazılımın aktivist, gazeteci, avukat ve siyasileri hedef almak için hükümetlere satıldığı savunuldu.

İddiaya göre, bir telefonu "gözetleme" cihazına dönüştürebilen bu casus yazılımla, kullanıcının bilgisi ve izni olmadan mikrofon, kamera, mesajlar, ses kayıtları ve rehber gibi çok sayıda uygulamaya erişim sağlanabiliyor.

Ruanda, Fas, Hindistan ve Macaristan, 50 binden fazla telefon numarasının olduğu listede adı geçen kişilerin telefonlarını takip için Pegasus'u kullandıkları iddialarını yalanladı. Azerbaycan, Bahreyn, Kazakistan, Suudi Arabistan, Meksika ve BAE hükümetleri ise henüz iddialara yanıt vermedi. NSO Group da hakkındaki tüm suçlamaları reddetti.