Amerika hükümeti Çin'i Uygurlara yönelik tutumu nedeniyle insanlığa karşı suç işlemek ve soykırım yapmakla suçladı. Amerika'nın Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yaptığı yazılı açıklamada, "Mevcut olguların titizlikle incelenmesinin ardından, Çin Komünist Partisi yönetimindeki Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincan'da Müslüman Uygurlar başta olmak üzere birçok etnik ve dini gruplara yönelik soykırım uyguladığı sonucuna vardım" dedi.

Çarşamba günü görevini devredecek olan Pompeo sözlerini, "Bu soykırımın sürdüğü ve Çin parti devleti tarafından Uygurların sistematik bir şekilde yok edildiğinin tanığı olduğumuz kanısındayım" şeklinde sürdürdü.

En azından Mart 2017'den bu yana Çin'in "insanlığa karşı suç işlediğini" ifade eden Dışişleri Bakanı, Çin'in Uygurları "asimilasyona zorladığını" dile getirdi.

New York Polisi Gazze’ye Destek Gösterisine Müdahale Etti New York Polisi Gazze’ye Destek Gösterisine Müdahale Etti

Pompeo, işlenen suçun "1 milyondan fazla sivilin keyfi olarak tutuklanması ve özgürlüğünden mahrum bırakılmasını, zorla kısırlaştırma, keyfi olarak tutulan çok sayıda kişiye yönelik işkenceyi, zorla çalıştırmayı ve acımasızca din ve inanç özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü, hareket özgürlüğünü kısıtlamayı" içerdiğine dikkat çekti.

ABD Dışişleri Bakanı ayrıca, Çin'e Doğu Türkistan'daki kampları kapatma ve burada tutulanları serbest bırakma çağrısında bulundu.

ABD Kongresi, 27 Aralık'ta Uygurlara ilişkin bir karar tasarısını kabul ederek, Başkan Donald Trump liderliğindeki hükümetten Pekin'in Uygurlara yönelik tutumunun soykırım olup olmadığının incelemesini talep etmişti. Çarşamba günü yemin ederek başkanlık görevine başlaması beklenen Joe Biden da, kasım ayının başında yaptığı açıklamada Sincan'da yaşananları soykırım olaran nitelendirmişti.

Çin hükümeti, Doğu Türkistan'da Uygurlara yönelik tavrı nedeniyle uzun süredir eleştiriliyor. İnsan hakları savunucuları, Doğu Türkistan'da en az 1 milyon Uygur'un ve diğer Müslüman azınlık mensuplarının kamplarda zorla tutulduğunu aktarıyor. Bu grupların dinlerini, kültürlerini, dillerini bırakmaya zorlandıkları ve kötü muamale gördükleri ifade ediliyor. Ancak bu suçlamaları kabul etmeyen Pekin, bu kampların "eğitim merkezleri" olduğunu öne sürüyor.